

DÜNYANIN EN TARİHİ ŞEHİRLERİ
Tarih, birçok gezginin rotasını
belirlemesinde önemli bir kriterdir. Seyahat ederken tarih kitaplarının bize
öğretemediği pek çok şeyi bir çırpıda zihnimize kazırız. Tarihte yolculuk fantastik
öğeler içerir ki işin büyüsü de buradadır. Bugünü takdirle karşılamamızı,
geleceği de kurgulamamızı sağlar.
Dünya çok büyük, bildiğimiz ya da
bilmediğimiz birçok tarihi kasaba, şehir barındırıyor içinde. Burada hepsini
yazmam mümkün değil. Ancak 5 kıtada 69 ülke, 300’ün üzerinde şehir, kasaba
gezen biri olarak gördüklerim içinde beni en çok etkileyen on şehre yer vereceğim.
İşte her kâşifin
görmesi gereken dünyanın en tarihi şehirleri:
Roma
3000 yılı aşkın bir tarihe sahip olan
Roma, açık hava müzesi gibidir. Bir imparatorluğun yükselişini ve çöküşünü
anlatan eşsiz tarihi hazineler sunar. Palatine Tepesi, Satürn Tapınağı, gladyatör
oyunları için inşa edilen Kolezyum, bir zamanlar politik entrikalarla dolu olan
Roma Forumu, şehrin geçmiş dönemlerine götürür bizi. Pantheon'un kubbesi, Trevi
Çeşmesi'nin barok arka planı, şehir merkezindeki Orta Çağ kiliseleri ve Rönesans
sarayları şehri özel kılan diğer yerler arasındadır.
Vatikan
Vatikan, hem bir ülke hem de bir
şehirdir. Dünyanın en küçük ülkesi olmasına rağmen tarihi açıdan çok zengindir.
En önemli özelliği ise papanın kutsal evinin burada olması. Rönesans ve barok
mimarisinden etkilenmemek mümkün değil. Dünyanın en büyük dini yapısı olan St.
Peter Bazilikası başta olmak üzere San
Pietro Meydanı, Vatikan Müzeleri, Sistine Şapeli ve Vatikan Bahçeleri önemli
ziyaret noktalarından bazıları.
Havana
Şehrin Eski Havana bölgesi başlı başına
tarihi bir yerdir. Eşsiz barok ve neoklasik mimarisiyle ünlüdür. Bir zamanlar İspanyol
ticaret merkezi olan en zengin sömürge şehirlerinden biridir. Barok mimarisi katedraller,
1950'lerin Amerikan arabalarının ardında göze çarpar. Açık pencereli art deco
binalardan salsa müziği yükselir. Çiçek desenli elbiseler içindeki kadınlar
rumba ritimleriyle dans ederler ve bu eÅŸsiz ortamda burnunuza mutlaka puro kokusu
gelir. Rengârenk mimarinin hüküm sürdüğü nostaljik başkent, yıkıntıların
ortasında sert bir romantizm ve devrimci bir ruhun izlerini taşımaya devam
ediyor.
Atina
7000 yıl öncesine dayanan tarihiyle Atina, Avrupa'nın en eski
ÅŸehirlerinden biri olarak kabul ediliyor. Akropolis'ten Antik Agora pazar
yerinin kalıntılarına kadar her yer tarih kokuyor. Arnavut kaldırımlı sokaklar
arasında gezinirken birçok korunmuş yapı, anıt ve heykele rastlıyorsunuz. Akropolis,
Akropolis Müzesi, Plaka, Hephaestus Tapınağı ve Ulusal Arkeoloji Müzesi
görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Varanasi
Ganj Nehri kıyısında yer alan MÖ 11.
yüzyılda kurulan Varanasi, dünyanın sürekli yerleşimin olduğu en eski şehirlerinden
biri. Moğolların himayesinde önemli bir öğrenme ve ipek ticaret yolu merkezi
olarak ortaya çıkıyor. 3000 yıldan uzun süredir günlük ritüellerin büyük ölçüde
değişmeden kaldığı, Hindistan'ın manevi kalbi olarak varlığını sürdürüyor.
Hacılar, günahları temizlediğine inanılan Ganj'da yıkanmaya, nehir kıyılarını
kaplayan ghat’larda sevdiklerini yakmaya devam ediyor. Altın Tapınak, Ganj
Nehri, Shri Kashi Vishwanath Tapınağı ve Sarnath görülmesi gereken yerlerden
birkaçı.
İstanbul
İstanbul, hem Avrupa
hem de Asya'yı kapsayan eşsiz coğrafyası ile dünyanın en tarihi şehirlerinden
biri olarak kabul görüyor. Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu olmak
üzere üç imparatorluğa başkentlik yapmış bir şehir. Çeşitli semtlerinde Doğu ve Batı etkileri hâlâ varlığını sürdürüyor.
Osmanlı sarayları, Bizans kiliseleri, Roma kalıntıları, görkemli camiler, mistik
çarşılar ziyaretçilerin buluştuğu noktalar. Ayasofya, Sultanahmet Camii,
Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı görülmesi
gereken yerlerin başında geliyor.
Fes
Fas’ın en eski şehirlerinden biri
olan Fes, Kuzey Afrika’nın ve İslam dünyasının en önemli kültür ve din merkezi
olarak kabul ediliyor. 8. yüzyılda kurulan şehir, dünyanın en büyük araçsız
kentsel alanlarından birine sahip. Surların içindeki 90 km uzunluğundaki
alanda 9000 sokak birbirine bağlanıyor. Orta Çağ’dan kalma dar sokakları,
ihtişamlı medreseleri, tarihi çarşıları ile geçmişin izlerini günümüze taşıyor.
Medina, Jnan Sbil Bahçeleri, Bou Inania Medresesi, Chouara Tabakhanesi ve Kairaouine
Camii görülmesi gereken yerlerden birkaçı.
Prag
Çek
Cumhuriyeti'nin büyüleyici başkenti Prag, bir Orta Çağ başyapıtı. Bohemya kralları ve Kutsal Roma
İmparatorluğunu kapsayan bin yıllık tarihi mirasa sahip. Gotik mimarisiyle büyüleyici. Charles Köprüsü'nde yürüyüşe
çıktığınızda 30 görkemli heykel kucaklıyor sizi. Eski Kent'in kıvrımlı Arnavut
kaldırımlı sokaklarında dolaşırken, şehre “Yüz Kulenin Şehri" lakabını
kazandıran muhteşem kulelerle kuşatılıyorsunuz. Prag Kalesi, Astronomik Saat, Aziz
Vitus Katedrali, Strahov Manastırı ve Petrin Kulesi gezi rotasına alınması
gereken yerler arasında.
Dubrovnik
Adriyatik'in
incisi Dubrovnik, ziyaretçilerini Rönesans'ın görkemli günlerine götürüyor. Şehir
surlarında dolaşırken, kusursuz bir şekilde korunmuş mimariye tanık oluyorsunuz.
Eski Kent'in kalbinden geçen ana gezinti yolu olan Stradun'u keşfederken
muhteşem barok kiliselere, saraylara ve çeşmelere hayran kalıyorsunuz. Bir yandan
şehri çevreleyen yemyeşil manzaraların ortasında yükselen terakota çatılar,
diğer yandan ışıldayan Adriyatik Denizi nefesinizi kesiyor. Şehir, Akdeniz
lezzetlerinin tadını çıkarmak, Adriyatik adalarını ve bozulmamış plajları
keşfetmek gibi farklı deneyimler sunuyor.
Edinburg