Yorgan Gitti, Kavga Bitmedi. Yorgan Gitti, Nevresim Geldi. Ayağını Nevresimine Göre Uzat

Bugünlerde yün yorgan çeyizlerin vazgeçilmezi. Her evlenen çift mutlaka;doğanın tüm canlılığını yansıtan;çarpıcı renkleriyle ve motifleriyle göz dolduran Yün yorganlardan en az bir tane ediniyor.Sonrada adet yerini bulsun diye alınan bu el emeği göz nuru yün yorganlar börtü böcek yemesin diye ilaçlanıp evin bir köşesine atılıyor. Birçoğumuzun evinde kullanılmayı özlemiş,içi elyafla dolu nevresimlere tahtını kaptırmış yün yorganlar var.


Yorgan eski şaşalı günlerini kaybetmiş ama yorgan ustası Hasan Koçkuzu’nın 12 yaşında tutulduğu yün yorgan sevdasını heyacanını 68 yaşına rağmen kaybetmemiş.İlkokulu bitirir bitirmez babasının çobanlık yaptığı Konya nın Hatıp köyünde babasına yardım eden Hasan Koçkuzu”Babamın beni daha fazla okutmaya gücü yetmediği için meslek edinmem için arayış içindeydi.Birgün ablamın çeyizi için Yün Yorgan almaya Konya da bir yorgancıya gittik. Orada cicili bicili yorganları görünce babama beni yorgancının yanına vermesini söyledim.”Babası bu isteğini kırmaz ve hasan usta  ablası için yorgan almaya gittiği yorgancıda 12 yaşındayken çırak olarak işe başlar. Hasan Koçkuzu ogünden sonra tam 56 yıldır yorgancılık yaparak geçimini sağlar.Buğünlerde zamana inat döğmektedir yünü,pamuğu.İnadına ayakta durmaya çalışmaktadır.”Bırakmam,bırakamam yorgancılığı.Başka bir iş bilmem yapamam.Benim işim desenlerle motiflerledir.Yünü kıvamına getirip,doldurdummu kumaşa.Sonra ne hayal edersem işlerim.Çiçekler,kuşlar,şekiller...”


Hasan usta evlenen çiftlerin mutlaka bu yün yorganlardan aldığını ama kullanmadıklarını belirtiyor.Çiftler adettendir diye alıp bir köşeye atıyorlarmışHasan Usta”Yazık kıymetini bilmiyorlar.O imrenerek aldıkları elyaf yorganlar hiç sağlıklı değil.Onlar adamı terletir be.Onun içinde vucut nefes alamaz.sabahları ağrı sızı ile kalkarsın.Ama yün yada pamuk yorganlar öylemi?”diyor ve ekliyor”Bizim yorganlarımızın kıymetini yabancılar bildi.Adamlar sormuş soruşturmuşlar,yün yorganın sıhhatlı olduğunu keşvetmişler bizden özel olarak sipariş edip onu kullanıyorlar.Görsel olarakta hoşlarına gidiyor.”


Çoğu köyümüzde halen yün yatak ve yorganlar kullanılmakta. Ama hasan usta şimdilerde birçok şehirli zenginin de kullanmak için kendilerine yün yorgan yaptırdığını anlatıyor ve bunu eski günlere dönüşün ve Yün yorganın yeniden değerinin anlaşılmaya başladığının bir göstergesi olduğunu söylüyor.


Günümüzde yeni yorgan ustası yetişmiyor. Şimdiki ustalar ise bir elin parmakları kadar bile değil. Yakında ayağımızı yorganımıza göre uzatamayacağız. Bir pire için yakacak yorgan bulamayacağız. Nasrettin Hocanın fıkrasındaki hırsızlar çalacak yorgan bulamayacak,yorgan gitmeyince de kavga bitmeyecek...


Hasan Usta “Tüm kıymetli sanatlarımıza yabancılar sahip çıkıyor.Biz ne ustalarımızın sanatkarlarımızın nede onların yaptıklarının kıymetini biliyoruz.Farkettiğimizdede iş işten geçmiş oluyor.Yünyatak,yünyastık üstünede yün bir yorgan örttünmü o uykuya derman yetmez.O gece görülen rüyanın renkleri bile bi başka olur bee.”

Yazı Ve Fotoğraf
Ali Sami Palaz - Ramazan Yılmaz