Yeni Bir Sergi - Ninda

Ocak-Şubat 2016 sayımızda konuk ettiğimiz Canan Alimdar, takı tasarımının büyülü dünyasına adım atışının 10. yılını, Hititlerden esinlendiği yeni koleksiyonu “Ninda” ile 11 Şubat-13 Mart 2017 tarihleri arasında, İstanbul Adahan Otel’de gerçekleşen sergisiyle ve Hititlerle ilgili konuşma ve farklı atölye etkinlikleriyle kutladı. 15-19 Mayıs’ta ise dünya müze günü çerçevesinde Çorum Müzesinde bir sergi açacak.


Neden mi Hititler? Koleksiyona ismini veren ‘Ninda’, Sümerce’de de mevcut bir kelime ve araştırmacılarca Hitit çivi yazısının çözümünde anahtar olarak kullanılmış; Hitit tarihinin gün yüzüne çıkmasında çok önemli rolü olan bir ideogram.   Anlamı “ekmek” olan Ninda rehberliğinde, Hititce’den ilk çevrilen cümle olan “Ekmeği yiyeceksiniz, suyu da içeceksiniz.” tarihe kazandırılmış. Ne kadar basit ve bir o kadar da karmaşık aslında. Keşke günümüzün telaşesini, hengâmesini, her türlü kötülüğünü de bu basit hayat felsefesine indirgeyebilsek; kurtarabilsek insanoğlunu gereksiz karmaşadan ve bulabilsek gerçek anlamını hayatın… 


Hititlere ait arkeolojik buluntular, bu döneme ilişkin belgelerde mevcut altın ve gümüş süslerin birebir somutlaşmasına bugüne değin olanak sağlamadığından, Canan Alimdar koleksiyonunda; takılardan çok mühürlerden, taş levhalardaki figür ve desenlerden, giysi desenlerinden ve hiyeroglif ideogramlarından esinleniyor. Bu koleksiyon altında Arinna, Assu, Kaluppa ve Tavananna isimli dört adet seri hazırladı. Takılarda yine belgelerde çokça rastladığımız halka küpelere ağırlık veriyor. Seriler hakkında kısa bilgi verelim:


ARİNNA

Hitit alfabesinde dişilik ve iyiliğin sembolü aynı: üçgen… Hitit halkı kadınların eliyle iyiliğin dünyaya yayılacağını binyıllar önce çözmüş. Tapınaklarının, önemli binalarının altına da bakır ve farklı metallerden üçgenler yerleştirip kutsal binalarının da iyilikle sağlamlaşacağına inanmışlar. Günümüze kadar da gelmiş bu inanış; bebelere iliştirilen muskalar, nazar boncukları hep iyilik üstümüze olsun dileği değil midir?


İkizkenar  üçgen kenti, iki  ikizkenarüçgen de ülkeyi simgeliyor. Sivri bir ucu aşağı bakan üçgen ise kadını ve dişiliği…


Bu serinin ana ürünü olan “Arinna’nın Güneş Tanrıçası” isimli kolye ile Canan Alimdar kadınların birleşmesi ile ortaya çıkacak enerjinin dünyadaki kötülükleri yok edeceğini vurguluyor. Arinna serisi kadının eliyle dünyaya iyilik yaymak felsefesiyle ortaya çıkıyor.


ASSU

Hititçede “assu” iyilik demek. Günümüzde belki de dünyaya en gerekli olan sözcük bu: “İYİLİK.”


Hitit efsanesine göre Bitki ve Bereket Tanrısı Telepinu sinirlenip Hitit ülkesini terk eder. Onun gidişiyle bitkiler solar, kıtlık başlar, insanlar, hayvanlar üreyemez. Ta ki bütün tanrıların annesi Hannahanna bir arı gönderip Telepinu’yu buldurana kadar. Dünya da iyilikten ayrılırsa sonuç bu efsaneden çok farklı olmayacak.


KALUPPA

‘Kaluppa’, Hittitçede “elbise” demek. Hititler bedenlerini örttüler, akıllarını giydirip süslediler. Aşırı takıdan, çok abartılı, süslü giysilerden uzak durup, tarihe uygarlıklarını aktarmayı yeğlediler. Bu yüzden çok takı da görmüyoruz Hitit kalıntılarında. Onun yerine insanoğluna tabletleri ile aktardıkları tarih ve bilgelik Hitit uygarlığını anlatıyor bize binlerce yıl sonra.


Hititlerin gösterişten uzak ama derin yaşam biçimleri ne güzel özetliyor aslında seçilmesi gereken hedefi…  Eşyaların değil, aklın, bilginin insana huzur vereceğini ve insanlığı ileriye götüreceğini binlerce yıl önce çözmüş Hititler. Darısı bugünkü uygarlıkların başına…


TAVANANNA

Hititçe egemen kraliçe anlamına gelen Tavananna serisinde sanatçı Hitit mühürlerinden esinleniyor.


Hitit yazıtlarından öğrendiğimize göre kral ve kraliçe, kraliyet mührünü beraber taşır ve uluslararası antlaşmalar ve devlet yazışmalarına beraber mühür basarlardı. Bunun en güzel örneği Kadeş Anlaşması’dır. MÖ 1260’ta Kadeş Anlaşması’nın bir yüzünde Hitit kralı III.Hattuşili’nin ve Hitit Kraliçesi Puduhepa’nın mührü vardır. 


Sergi çerçevesinde Çorum Hitit Üniversitesinden gelen Hititolog Yrd. Doç. Özlem Sir Gavaz’ın söyleşisinden öğrendiğim kadarıyla, yakın akraba evliliğin yasaklanması, lohusa, al basması kavramları, kız isteme, başlık parası, günah keçisi, yağmur duası, muska, iç güveysi ve hatta ‘Elemterefiş kem gözlere şiş’ lafı bile Hititlerde var. Ne demişler geçmişini bilmeyen geleceğini bilemezmiş!

Yazı Ve Fotoğraf
Mehpare Sözener