Veni Vidi Bibi. Geldim, Gördüm, İçtim. Kupa Aşkına Yapılmış Bir Koleksiyon

Ünlü Roma İmparatoru Julius Caesar o ünlü sözünü, Anadolu topraklarında, hem de Tokat yakınlarında Zile’de Pontus kuvvetlerini hezimete uğratıp Anadolu’nun tek hâkimi Roma olduğunda söylemiş;

Veni, vidi, vici… (Geldim, gördüm, yendim…)

 21 asır sonra bugün,  biz gezginler gittiğimiz gördüğümüz yerler için de buna benzer bir şey söyleyebiliriz aslında… 

Geldim, gördüm, aldım…

Ne alabiliriz gittiğimiz yerlerden?  Tabii ki baktığımızda, bize o gezi ile ilgili güzel anılarımızı hatırlatan objeler. Bunların başında “magnet” geliyor. En kolay taşınan, ucuz, yer kaplamayan bu magnetlerin neredeyse tamamı artık Çin’de seri olarak üretiliyor. Bu nedenle üç beş ülkeyi arka arkaya gezdiğinizde sadece ülke ve şehir isimlerinin değiştiği ama şekil ve renklerin değişmediği magnetlerden siz de benim gibi sıkıldıysanız size önerim, kahve fincanı biriktirin.

Kahve fincanları bir nebze olsa da yerel bir obje ve o bölgenin, şehrin yeme içme alışkanlıkları doğrultusunda şekli ve büyüklüğü de değişkenlik gösteriyor. Taşıması biraz daha zor olsa da, kırmadan eve getirmeyi becerdiyseniz, koleksiyonunuzun her gezide zenginleşmesi ve dostlarınızla her kahve içişinizde o gezi ile ilgili anılarınızı ballandıra ballandıra anlattığınız tek kişilik bir gösterinizin en önemli ayrıntısı hâline geliyor.

Eee, biz niye geziyoruz o kadar bilmediğimiz, tanımadığımız toprakları, ülkeleri meşakkatler içinde? Tabii ki eşe dosta ilk fırsatta bunları anlatmak, paylaşmak ve biraz da hava atmak için değil mi! J Şaka tabi ki bu ama sonuçta gezmek, görmek insanın ufkunu açan, vizyonunu genişleten, doyumsuz ve bir o kadar bağımlılık yaratan bir hobi.

Evdeki raflarımda 50 civarında kahve kupam var, her birinin ayrı ayrı hikâyesi var ve her birinde kahve içerken o ülkenin havasını soluduğumu, o ülkenin manzaraları karşısında keyifli anlar yaşadığımı hayal ediyorum. 

Her ülkenin farklı kahve sunumları ve tatlarının olduğundan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Mesela Bolivya’da kahve soğuk ve konsantre geliyor, içine sıcak su ekliyorsunuz. Colombia dünyanın en güzel kahvelerini üretse de “Juan Valdez” isimli kahve zinciri olmasa kahve içecek yer yok. Brezilya’da yol kenarında durduğunuz benzin istasyonlarında kahve ikram olarak veriliyor ama içemeyeceğiniz kadar şekerli.  Uruguay, Punta del Este’de kahvenin fiyatına bakmadan aman sipariş vermeyin,  bir fincan kahveye 20 USD vermeniz çok mümkün. Ama yine de kahvenin muhteşem olduğu yer, tabii ki demlenmesini beklemeniz kaydı ile Brezilya… Sezar’ın hakkı Sezar’a…

Yazıya Ceaser’in sözü ile başladık, kendi sözümüzle bitirelim.

Veni, vidi, bibi… 

Geldim, gördüm, içtim…

Yazı Ve Fotoğraf
Fırat Şahin