Türkçe tangoların son kralı Erdener koyutürk

Bu röportajımızda Türkçe tangoları otuz yıldan beri yaşatan, son temsilcisi, “Tango Kralı” Erdener Koyutürk’ün müzik ve sanat dolu evine konuk olduk.

 

Erdener Koyutürk denince akla Türkçe tangolarımız geliyor, bu kaç yıllık bir serüven?

Bu tango sevdası doğuştan başlayan ve bugünlere kadar gelen uzun bir yolculuk. Babam Necdet Koyutürk’ün bana bıraktığı bir miras, anlayacağınız genlerimde var.

 

Babanız Necdet Koyutürk Türkçe tangoların ilk kurucularından ve en büyük isimlerden biri. Siz ne zaman başladınız tangolar seslendirmeye?

Doğru söylediniz. Bugün Türkçe tangoların kurucuları arasında yer alır Necdet Koyutürk. Ünlü “Papatya” tangosu onun başyapıtıdır. Ülkemizde ve dünya çapında bir üne sahiptir.

Benim tango sevdamdan önce popüler müzik bestekârlığım ve söz yazarlığım geliyor. 70’li yıllarda o dönemin ünlü solistlerine popüler müzik tarzında besteler hazırlar, sözler yazardım. Sonra da kendi firmam EKO Plakçılık’tan (şimdiki adı EKO Müzik Yapım) piyasaya çıkartırdım. O dönemde Fatoş Balkır, Meral Zuhal ikilisi, Nil Burak, Nazan Öncel gibi solistlere eserlerimi verdim. Onların yıllarca plak prodüktörlüğünü ve süpervizörlüğünü yaptım. Günümüzde de genç solistlerimize hem tango hem de pop tarzında eserlerimi vermekteyim.

 

Türkçe tangolarımızı seslendiren solistler ve bu güzel tangolarımızı besteleyen mühim bestecilerimiz kimlerdi? En ünlü tangolarımız hangileridir?

Türkçe tangolarımız 1923 yılından beri var. Sekiz Türkçe tango solisti vardır; kronolojik sıraya göre Seyyan Hanım, Birsen Hanım, İbrahim Özgür, Celal İnce, Şecaattin Tanyerli, Zehra Eren, Esin Engin ve Erdener Koyutürk’tür. Bestecileri yine kronolojik sırayla Necip Celal Andel, Fehmi Ege, Necdet Koyutürk olarak adlandırılır. En önemli eserler yine bu üç besteciden çıkmıştır. Necdet Koyutürk’ün “Papatya” ve “Dinle Sevgili”, Necip Celal Andel’in “Mazi” ve “Sevdim Bir Genç Kadını”, Fehmi Ege’nin “Emelim” adlı tangoları en ünlüleridir.

 

Türkçe Tangolara ne zaman geçtiniz?

Babamın vefatından bir yıl sonra. Babam 1988’de aramızdan ayrıldı. Ben ilk kez 1989 yılında TRT kurumunun ekranlarında babamın “Şüphe” isimli tangosunu seslendirmiştim. Dün gibi hatırlarım: Durul Gence’nin hazırlayıp sunduğu bir tango programıydı.

1989 yılından günümüze kadar geçen otuz iki yıllık bir süreçte hep tango seslendirdim. Ancak meslek hayatımın ilk pop müzik dönemini de katarsam 1973 yılından beri, tam 48 yıldır müzik dünyamıza hizmet etmekteyim. İki sene sonra yarım asır olacak.

 

Tangolarımızı sadece seslendiriyor musunuz? O güzel eserleriniz müzikseverlere başka ne şekilde ulaşıyor?

Sadece seslendirmek değil, sözlerini yazar yeni tangolar bestelerim. Bununla da yetinmem EKO adını verdiğim müzik yapım şirketimde kaset ve CD haline getirir, piyasaya sunarım. Tangolarımızı genç seslere de okumaları için veririm. Şimdilerde CD’nin piyasadan çekilmesiyle tangolarım, yorumlarım, kliplerim internette başta Youtube olmak üzere tüm interaktif alanlarda yayınlanmaya devam etmekte. Orkestram ile Türkçe tango konserleri ve tango üzerine konferanslar vermekteyim. Ayrıca radyolara tango programları hazırlıyorum. Amacım Türkçe tangolarımızı devam ettirmektir.

 

Albümlerinizden ve bestelerinizden bahseder misiniz? Toplamda kaç albümünüz var?

Öncelikle benim beş tane solo tango albümüm var. “Dünden Bugüne Tango”, “Altın Tangolar-1”, “Altın Tangolar-2”, “Unutulmayan Aşk ve Dans Şarkıları” ve “Hayatımızın İçinden Geçen Melodiler.” Bunların yanı sıra kaset ve CD olarak Esin Engin, Erol Büyükburç, Neco, Gökben… ile yaptığım albümler geliyor.

En önemlileri de taş plak kayıtlarından oluşan iki albüm: “Necdet Koyutürk Bir Ömür Tango” diğeri ise ŞecaattinTanyerli ve Necdet Koyutürk çalışmaları ile hazırlanan “Taş Plaklarda Tango” albümleri. Necdet Koyutürk enstrümantal tangolarından oluşan “Necdet Koyutürk Orkestrası” adlı CD’yi de sayabilirim.

Bunların yanı sıra tango tarihinden bahseden “Yaşayan Tango” adlı sesli kitabım var.

Bestelerimin bazılarından bahsedecek olursam babam için yaptığım “Bal Gözlüm”, annem için bestelediğim “Gittin”, bir başka eserim “Geleceğim” ve “Bir Kadın Bir Erkek” adlı tangolarımı söyleyebiliriz. Bunların hepsinin ayrı ayrı hikâyeleri vardır ve ben yaşamadığım bir olayı tango olarak bestelemem.

Fenerbahçe adına iki tango besteledim: ”Selam Fenerbahçe” ve “Efsanesin Fenerbahçe.” İlk kez bir spor kulübü adına Türkiye’de tango bestelendi ve bu da bana nasip oldu.

 

Babanız Necdet Koyutürk’ün ismi ne zamandan beri hafızalarda? Babanızın müzik hayatından bahseder misiniz?

Necdet Koyutürk 1921 yılında İstanbul’da doğdu. 1938 yılında ilk bestesi “Gönlümün Melodisi (Sönmeyen Alev)” isimli tangosunu besteledi. Ama esas ününü 1943 yılında Ankara’da yedek subay olarak askerliğini yaparken bestelediği ve sözlerini de yazdığı “Papatya” isimli tangosu ile yaptı. Bu tangosu bir anda ülke çapında ünlü oldu. 1949 yılında çıkan ilk “Papatya” plağı (taş plak) ile de büyük bir satış rakamına ulaştı. O zamanın yirmi milyonluk Türkiye’sinde bu plak yirmi bin adet sattı. Yani bin kişiden biri “Papatya” tangosunun plağını almış. Büyük rakam.

1949 yılında girdiği Türkiye radyolarında otuz yıl süre ile her hafta orkestrasıyla programlar hazırladı. Binlerce kez programa çıktı, Türkçe tangoları halkımıza sevdirdi. En mühim solisti, “Papatya” tangosunu da ilk kez plağa okuyan ŞecaattinTanyerli’ydi.

 

“Papatya” tangosunu hangi solistler seslendirdi?

Şecaattin Tanyerli ilk kez plağa okuyandır, yıl 1949. Fakat ondan evvel 1943’de ilk kez Celal İnce tarafından Ankara Radyosu’nda seslendirilmişti. Ve Şecaattin Bey’in sesinden plak olana kadar da tam altı yıl yani 1949 yılına kadar Celal İnce seslendirdi. Daha sonraki yıllarda sayısız solistler tarafından seslendirildi. Benimle birlikte Esin Engin, Erol Büyükburç, Attila Atasoy ve yüzlerce kişi albümlerde ve radyo mikrofonlarında yıllardan beridir seslendirdiler. Şimdilerde de internette genç yorumcular seslendiriyorlar.

 

Türkçe tangoların diğer türlerden farkı nedir?

Türkçe tangolar müziğimizin batıya açılan penceresidir ve çok duygusaldır. Gerek orkestrasyon, gerekse yorumcu icrasıyla Arjantin tangosundan farklıdır. Dinleyenler bu ayrımı bilir ve hissederler. Türkçe tangolar çok sesli müziğin ülkemizde yayılmasında etkili olmuştur.

Türkçe tangolarımız bugün popüler müziğimizin başlangıcını teşkil etmektedir. Bugün pop müziğimizin ataları Türkçe tangolarımızdır. Türkçe tangolarımızın zarif melodileri, anlamlı şiirleri vardır. Erkek kadına itibar eder ve onu yüceltir. Asla argo içermez, bugünkü müziklerdeki dejenerasyona tangolarımızda asla rastlanmaz. 

 

Günümüzde hem tango, hem de pop tarzında çalışmalar yapan solist, besteci ve söz yazarı Erdener Koyutürk‘e teşekkür ediyor, başarılı çalışmalarınızdan dolayı gönülden tebrik ediyoruz. Son olarak yeni projelerinizden bahseder misiniz?

Şu anda hem pop müzik hem de tango ile ilgili çalışmalarım var ve devam etmekte. Dünyaca yaşadığımız Covid-19 felaketinden dolayı evden çıkamıyorum, ama bu sürete yeni besteler üretiyorum. Ayrıca yine bu zaman içinde benim ve babamın tango ve diğer tür şarkılarımızdan oluşan bir nota kitabı hazırlığındayım. Bu yıl içinde piyasaya çıkacak. Tango sever ve müzisyen dostlarımızın başvurabileceği kaynak kitap olacaktır.

 

 

Yazı Ve Fotoğraf
Benian Çulhaoğlu