
Jules Verne'nin 1870 yılında yayınlanan bilim kurgu romanı Denizler Altında
Yirmi Bin Fersah romanı nı büyük bir merakla okuduğumu hatırlıyorum. Kaptan
Nemo Nautilus adlı denizaltısıyla, Kızıldeniz, Akdeniz, Atlantis ve Güney
Kutbuna seyahatler ediyor ve maceralar yaşıyordu. Bende su altında yaşanan
maceraları okudukça heyecanlanıyordum. Bugün aynı heyacanla M. Fatih Ünal'ı
dinliyorum. O da ülkemizin ve dünyamızın denizlerine seyahatler yapıyor ve o
denizlerde dalışlar yapıyor.
Beş yıldır dalışlar yapan Fatih bey, 34 yaşında üç yıldız sahibi rehber
dalgıç. Tek yıldız bir dalgıç üç yıldız
sahibi bir dalgıçla ancak 18 metreye kadar dalabiliyor. İki yıldız ise gene en
az iki yıldız başka bir balık adamla birlikte en fazla 42 metreye kadar
dalabiliyor. M. Fatih Ünal ın seviyesinde ki (yani Üç yıldız) balıkadam artık
dalış liderliği yapabilecek konuma gelmiş,çok sayıda gece ve derin dalışa
katılmış ve sualtında yön bulma yeteneği gelişmiş liderlik vasfına sahip bir
dalgıçtır.
Aslında tecrübeli bir balıkadamın
bilmesi gereken atmosferik, teknik vb konularda bilmesi gerekenlerin listesi
çok uzun M. Fatih Ünal "Dalıştan önce brifing alıyoruz. dalış yaptığımız
bölgeye özel bilgiler uyulması gereken konular bize bildiriliyor. Genel
kuralların yanı sıra dalış yaptığımız bölgenin kurallarına da uyarak dalışımıza
başlıyoruz. Yaklaşık iki saat süren dalışlarımızın her biri birbirinden farklı
oluyor. Hem yaşadığımız heyecan hemde gördüklerimiz açısından" diyor. Her
yerin habitat ının farklı olduğunu belirten Fatih Bey, her dalışta gördükleri
canlı türlerinin farklı olduğunu belirtiyor ve ekliyor "Dalışlarımızda
çevremize ve canlılara zarar vermemeye azami özen gösteririz. Bir sonraki dalışımızda
aynı çeşitlilikte canlılar ve aynı
temizlikte sular bulmak istiyorsak buna dikkat etmeliyiz. Zaten dalış yapan bir
çok kişi buna uyuyor" diyor.
Yukarıda belirttiğim gibi Fatih Ünal dalış yapabilmenin birçok ilginç teknik
yönünden bahsetti, mesela kıyafet. Hava ve suyun sıcak yada soğukluğuna uygun
bir kıyafet seçiliyormuş. Dalış bilgisayarını kolunuza takıyorsunuz ve dalışın
çetelesini tutuyor, sizi basın derinlik vs konularında ikaz ediyormuş. Su
altında birde anlaşma işaretleri varmış. özetle söyleyebilirim ki hiç bir
ayrıntı atlanmayarak emniyetli bir dalış sağlanıyor.
Bugüne kadar ülkemiz ve dünya denizlerin de 300 den fazla dalış yapan M.
Fatih Ünal, evden çıkıştan eve dönüşe kadar bir serüven yaşadıklarını,
gittikleri ülkelerde dalış öncesi ve sonrası ilginç izlenimler edindiklerini
belirtiyor. Bazen özel oluşturulmuş dalış bölgelerine gittiklerini belirten
Fatih Bey " Zaman zaman özellikle dalış turizimi için batırılmış batıklara
dalıyoruz. Mesela batık bir gemi nin içinde girdiğimiz oluyor. Yada mağaralara
giriyoruz. bunlar çok heyecanlı ve zevkli dalışlar. Tehlikeli değil mi
derseniz? dikkatli olur kurallara uyarsanız değil. Ben dalış esnasında önemli
bir tehlike yaşamadım."diyor.
M. Fatih Ünal Scuba(tüplü dalış) nın dışında başka sporlarla da ilgileniyor,
kayak gibi ama ençok 18 li yaşlardan beri ilgi duyup son beş yıldır yaptığı
dalgıçlığa zaman ayırıyor. şimdiden önümüzdeki günlerde yapacakları dalışları
planlamışlar bile.
Bizi de onu imrenerek seyretmek düşüyor. Ama o dileyen herkesin dalış
yapabileceğini belirtiyor. Dalış yapılabilen herhangi bir yerde tüm dalış
malzemelerinin kiralana bileceğini belirten Fatih Bey "İhtiyacınız olan
herşeyi bir dalış merkezinden kiralayıp, rehberler eşiğinde dalış
yapabilirsiniz. Çok ta pahalı değil" diyor.
Dünyamız karalardan çok sulardan oluşuyor. Bana su altına dalmak, uzaya
çıkmakla aynı gelmiştir hep. ikiside çok farklı alemler. Suyun birkaç metre
altı sanki başka bir evrenmiş gibi. En az yer yüzü kadar rekli, su altı
dünyasını keşfetmek için haydi dalmaya...
Dalgıçlık
Su altında kalmak üzere suya dalma sporu. Bu sporda nefes alma aygıtları
kullanıldığı gibi, bu aygıtlar olmadan da bu spor yapılabilmektedir.
Tarihi
İnsanlar çok eski çağlardan beri değişik aparatlar kullanarak su altında
daha uzun süreler kalmayı denemiştir. MÖ 500 yıllarına ait
resimlerde su altında, hayvan derilerinden yapılmış tulumlar içindeki havayı
soluyarak avlanan Eski Yunan dalgıçlar betimlenmiştir. Özellikle
Amerika'daki kolonilerden Avrupa'ya değerli eşyalar taşıyan gemilerin,
korsanların ilgi odağı haline gelip birçok geminin batırılmasıyla, bu batan
gemilerdeki yüklerin çıkartılması ihtiyacı insanoğlunu daha derine inmek ve
orada daha uzun süre kalabilmek için yeni icatlar yapmaya itmiştir. Dalış Çanları'nın
kullanılmaya başlanması bu yıllara dayanır. Bir sonraki gelişme yüzey destekli
su altı soluma aparatlarıdır ki, Jules Verne'in
Denizler Altında Yirmi Bin Fersah
kitabı yayınlandığında bunlar 20 yıla yakın bir zamandır kullanılmaktaydı.
Ancak dalışta en büyük devrim 1943'te Fransız kaşif Jacques-Yves Cousteau'nun geliştirdiği regülatör sayesinde
olmuştur. Cousteau'nun "su ciğeri" adını verdiği yüksek basınçlı bir
tüp ve tek kademeli regülatörden oluşan aparat, insanın yüzeye hiçbir bağımlılık
duymadan hayal bile edemeyeceği derinliklere inip uzun süreler kalabilmesine
olanak sağlamıştır.
Kaynak Wikipedi
Yazı Ve Fotoğraf
Ali Sami Palaz - M. Fatih Ünal