
Kalemin yapısı basit olmasına rağmen eskilere
dayanan tarihsel bir gelişimi vardır. Mürekkebin keşfiyle başlayan kalemin
serüveni bulunduğumuz döneme kadar gelmiştir. Günümüze kadar insanların duygu ve
düşüncelerini aktarmasına yardımcı olan kalemin önemi arttıkça insanlar farklı
sanatlar geliştirmiş ve bu sanatlarını kalemle icra etmişlerdir. Kalem bir
sanat olmaktan ziyade sanata yardımcı konumda olmuştur. Geleneksel sanatlar
için farklı ağaçları kullanarak süslemeli ve işlemeli kalemler yapan Ali
Pekçağlar Türkiye’de tek diyebileceğimiz ustalardandır. Kendisi ile keyifli bir
söyleşi yaparak kalemin dünyası ve incelikleri hakkında konuştuk.
Öncelikle davetimizi kabul
edip bize yaptığınız çalışmaları anlattığınız için teşekkür ederim. Bize
kendinizden bahsedebilir misiniz? Bu sanata nasıl ilgi duydunuz? Tam olarak
yaptığınız işin belli bir adı var mı?
1983 Konya doğumluyum, aslında yetenekli ailenin bir ferdi olarak bu
işe çok geç başlamış olmanın burukluğunu taşıyorum. Babam memurluk yaparken
aynı zamanda hobi olarak kurduğu "ud" atölyesinde 2009'da bu işe
beraber başladık. Hat sanatı ile uğraşan iki kız kardeşim Türkiye'nin önemli
Hattatlarından Hüseyin Öksüz hocamızdan icazet alıyorlar. Daha sonra hat
yazımında ölçüler büyüdüğü için de kaleme ihtiyaç duyuluyor ve hali hazırdaki
atölyede babam ilk kalemi yapıyor. Kalem hocamız tarafından güncellenince iş
farkında olmadan bize de yansıyor. Babam ilk etapta küçük bir çıkrık makinası
ile tornalamayı öğretti ve bu iş sonrasında daha profesyonel ekipmanlarla
kaliteli malzemelerle bir estetik arayışına dönüştü. Yaptığım işin belli bir
adı konamamıştır. Kalem bazı sanatların icra edilmesinde aracı görevi gördüğü
için bir meslek kolu olarak görülmemiştir. Eskiden insanlar genellikle kendi kalemlerini
kendileri yaparlarmış. Özellikle son yüzyılda kalem üzerine ilgi artmış ve
estetik açıdan süslü hobi kalemleri yaygınlaşmıştır.
Kalem nasıl yapılır ve hangi
çeşit kalemler yapıyorsunuz? Kalem de kullandığınız malzemeler nelerdir?
Kalemler önceden bambu kamışı ucu ile açılır daha sonra mum isi toplanıp
ezilip mürekkep yapılırdı. Kalem taşıyan kişi içinde kalemi mürekkebi taşınır
kullanılırdı. Son zamanlarda geleneksel sanatlar adına eğitimler eski tablolar
ve yazının teknik dünyası ve ruhu tekrar canlanmaya başlayınca uçları bambu
olan kalemler üretilmeye başlanmıştı. Hat, oblique ve kaligrafi kalemleri
yapmaktayım. Bu kalemleri kişiye özel tasarımlarla süslemekteyim. Sayın Hüseyin
Öksüz hocamın talebi üzerine kalem uçlarını abanoz ağacı, yılan ağacı, pelesenk
gibi yapısı sert ve suya dayanıklı ağaçlar ile üretmeye başladık. Olumlu
sonuçlar alınınca biraz da saplar üzerine estetik katılmasının güzellik
katacağını düşündük. Ulaşabildiğimiz 60 farklı tür ağaç yanında diş ve kemik
türevleri, kabuk ve boynuz türevleri (fildişi, mors dişi, antik mamut dişi,
koç, bufalo ve geyik boynuzları) gibi çeşitli kehribar, mercan ve firuze
taşları ile kalemleri işlemeye başladık. Bunun yanında gümüş, altın kakma,
zümrüt ve yakut gibi işlemeleri de kullandık. Malzemeleri çeşitlendirmek için
katalin, bakalit, akrilik, ebonit, pleksi epoksi gibi plastik kökenli
materyaller ile; ud, sandal ağacı, kuka, narçıl gibi egzotik ahşaplar ile
zenginleştirmeye çalıştık.
Yaptığınız çalışmalardan
birisi de mühürler. Peki mühür yapmaya
nasıl karar verdiniz?
Mühür aslında bir imzadır. Son
zamanlarda kaligrafi ile paralel batı dünyasında ilgi görmeye ve hobi olarak
kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Amerika'da jurnal ve günlük düzenleyen insanlar
eskiyi yaşatmak için mühürlerin kullanımı yaygınlaşmıştır. Bizde mühürlerdeki
eski formları güncelleme yapıp öncelikle Konya olmak üzere tüm Anadolu
coğrafyasında bulunan tarihi sembolleri tekrar gün yüzüne çıkarma niyeti ile
mühür yapımına başladık. Mühürleri genelde kişiye özel yapıyoruz. Bal mumu,
damga mührü ahşap saplı ve eritme kaşığı ile beraber set haline getiriyoruz.
İnsanlar genelde kitaplarında, mektuplarında ve günlüklerinde kullanıyorlar.
Son olarak bu sanat öğrenmek
isteyenlere bir öneriniz var mı?
Tüm sanatların amacı insanın kendi içsel yolculuğunun dışa
yansımasıdır. İnsan resim ya da müzik yapsın bunu soyut ve somut olarak
hayatına gördüğü duygu üzerine yorumlar. Biz daha bu işin çok başındayız. Kendisine
talip herkesin illaki yetenekleri vardır ve bunun ortaya çıkması için sevdiği
şeylere yönelmekle başlayabilirler. Bir
işte usta olmak için o işi sevmek gerekiyor.
Her sanat taklit ile başlar, ama burada sanatçının Hak olduğu bilinci
sizinde o elin gözün ruhun Onunla yansımasını seyretmektir vesselam.
Güzel ve keyifli bir sohbet için tekrardan teşekkür ediyorum.
Ustamızın eserlerini görmek isteyenler için kendisinin instagram sayfasını
yazıyorum. @kalemkes sayfasını buradan takip edebilirsiniz.
Yazı Ve Fotoğraf
Mehmet MERTEK