
Güneydoğudan
batıya doğru yol alırken,geçiş güzergahımızda
bulunan Mersin'e üç günlük bir proğram hazırladık.Aslında Hatay seyahatimizde oldukça yorulmuş Mersinde kendimizi istirahate çekmeyi düşünüyorduk
fakat dinlenmek bizim prensibimiz değildi.Bazen aynı şey otel rezervasyonu
yaptırıp otelden çıkmayalım tatillerinde de başımıza hep
geldi .Bu sözümüzü hiç
tutamıyor,mutlaka keşfedilecek bir yer bulup doğaçlama
gezmeye bırakıyoruz kendimizi.Mersin'de de öyle
oldu;hemen bir kahverengi tabela gözümüze ilişti.
Yaşlanınca sadece dinlenilen tatilleri deneriz,şimdi gücümüz
varken yeni yerler keşfetmeli.
Bu sefer Mersin de çokta bilinmeyen yerleri gezmeye çalıştık.Mersinin
hepsini anlatmaya kalksak bu sayfalar yetmez,öyle çok medeniyete ev sahipliği yapmış ki her karışında ayrı bir tarih
yatıyor.Bizde enteresan ve ikinci plana atılan bir kaç rotayı
derledik.
Yer köprü şelasi,Kız kalesi ,Cennet Cehennem obrukları,Gilindere
mağarası,Anamorium antik kentini duymuşsunuz yada gezmişsinizdir sıra vakit
ayıramadıklarınızda.
KANLI DİVANE;
Gerek efsaneleri,gerekse göz dolduran görselleri ile bizi oldukça etkiledi.
Mersin Erdemli ilçesinde büyük bir obruğun etrafında kurulmuş olan
kent,helenistik dönemden geç antik döneme kadar iskan gördüğü için birçok krallık
ve dönemden izler barındırır.(m.ö:2-m.ö:7.y.y.) En
eski kalıntıların Olba hanedanlığına ait olduğu,kanlı divane kentinin de Olba
krallığının liman görevini üstlendiği düşünülüyor.Sonraki yıllarda Doğu Roma imparatorluğunca yönetildiği ve bu dönemde de önemli bir
hristiyanlık merkezi olarak kullanıldığı bilinmektedir.
Obruğun kuzeydoğu köşesinde papylos kilisesi tüm ihtişamı ile karşınıza çıkıyor.Papylos adında bir kişinin bu
bazilikayı adak borcunu ödemek için
yaptırdığı letonun üzerindeki kitabede yazılıdır.Obruğun
kuzeyinden yukarı çıkıldığında da göz kaaştıran
başka bir büyük yapı
kraliçe Aba nın iki oğlu ve kocasına yaptırdığı mezardır.
Kent geç antik dönemde de çoğunlukla zeytin işleme atölyeleri ve barınma ihtiyacına yönelik kullanılmıştır.
Obruğun içinde şimdiki şartlarda bile yapılması zor
görünen iki önemli
kabartma bulunuyor,bunlardan birincisi;Armaranxas ailesine ait olan
kabartmadır.İkincisi ise;Likya askeri olduğu düşünülen bir savaşcı kabartmasıdır.
Kanlı divanenin ismine ilişkin efsanelerden ikisini aktaracağım.Birinci
söylenti;obruğun içindeki toprak kırmızı olduğu için yağan yağmurlar bu görüntüyü daha da kızıllaştırıyor bunun için bu isim kullanılıyormuş.
İkinci söylenti;obruğun
içinde çeşitli vahşi gösteriler
oluyormuş,mesela iki şövalyenin ölümüne dövüşünü asiller
yukarıdan izliyormuş.ortamdaki akustik o kadar güçlü ki bu söylenti bana çok
etkileyici geldi çünkü aşağıda
kuş uçsa sesi yukarı gümbür gümbür geliyor.Şimdi siz kazananın hayatta
kaldığı o dövüşleri hayal
edin.Birde suçluların vahşi hayvanlara yem edildiği
efsanesi var tabi.
Kanlı divane kesinlikle bahar aylarında gezmeniz gereken ve en az üç saatinizi
alan keyifli bir rota.
ÇANAKÇI NEKROPOLÜ
Kanlı divane obruğunun batısında bir kaç km uzaklıkta bulunan kaya mezarları oldukça eski örneklerdir.Birkaç lahit ve 9 adet kayaya oyulmuş mezar
bulunmakatadır.Figürler arasında baş örtülü
kadınlar,eli kılıçlı askerler ve uzanmış erkekler
vardır.Mezarlardan birinin sahibi Appas
mezarın üzerine şöyle
yazdırmıştır''Mezarımı soymaya kalkanlar ZEUS,HELİOS ve ATHENA tapınaklarına
ceza ödemesi gerekecektir.''
KİSECİK KANYONU
Burayı size fotoğraflar anlatsın.Ben bir
kaç önemli noktayı bırakıp gidiyorum.
1:Yolu biraz çetrefilli
ama doğa harikası,normal havada her aracın gidebileceği bir yol.
2:Kanyon girişinin özel mülk olduğunu unutmayın piknik yapmak
isterseniz mülk sahibinin koyduğu üç dört masadan birini kiralayabilirsiniz.
3:Gitmişken bu tertemiz buz gibi suda
mutlaka yüzün.
4:Bu manzarayı başka çok az yerde bulabilirsiniz.Necmettin amcanın kendi imkanları ile yaptığı
sala binerek kanyonun içlerine yarım saatlik eğlenceli bir
yolculuk yapabilirsiniz.
Kanyona ulaşım için Mersin Çamlıyala ilçesi Ayvagediği yaylasından Böğrü eğri köyüne giden yolu takip ederek ulaşabilirsiniz.Bu eşsiz güzelliğe yöre halkı da ''SAKLI CENNET'' adını
vermiş.
UZUNCA BURÇ
Helenistik dönemin
anadoludaki kalıntılarını barındırıyor.Tek sıra 36 sütunla çevrili oluşu,periptelos tarzında en eski tapınaklardan biri olarak
sanat tarihinde önemli bir yere sahiptir.Ören yerinde: Zeus kutsal alanı,antik tiyatro,sütunlu
cadde,anıtsal giriş kapıları,Tyche tapınağı gibi önemli
noktalar yer alıyor.Silifke'ye 30 km uzaklıktaki Uzuncaburç mahallesinden ulaşabilirsiniz.Bu merkezin 4 km uzağında da Olba antik
kenti bulunmaktadır.En güzel yanları da bir birlerine yakın
oluşudur.
OLBA ANTİK
KENTİ
Antik dönemde Olba
krallığının merkezi,hristiyanlık döneminde psikoposluk merkezi olan kent çok sayıda dini yapıya ev sahipliği yapıyor.En önemli
kalıntısı ise su kemerleridir.Buradan giriş yapıp vadiye ilerlerken kemik parçaları karşınıza çıkabilir.Bastığımız her yerden tarih
fışkırıyor.Çalışmalar halen devam ettiği için yeni buluşlar an meselesi.Burada yaşayan bölge
halkından dinlediğimiz kadarıyla kralın kızının mezarı bulunmuş.Kazı alanlarında
modern mimaride bile bu kadar düzenli yapılması mümkün olmayan mozaik döşemesi gözümüze ilişti.
CAMBAZLI
KİLİSESİ
Cambazlı köyünde bulunan kilise m.s. 5. y.y. yapılmış bazilika planlı ve 3 nefli dörtgen şeklinde tasarlanmıştır.Çatısı
yıkılmış olan kilise benzerleri arasında orjinal özelliklerini
korumuş en iyi örneklerden biri fakat restorasyon bölge halkının hoşuna gitmemiş eski harabe halinin daha etkileyici
olduğunu söylüyorlar.
Sizleri biraz kültürel karmaşık bilgilere boğmuş olabiliriz ama inanın bunları okuyup
gezdiğiniz zaman aldığınız keyifte bambaşka olacaktır.Beğendiğiniz her rotayı görmenizi dileriz
Yazı Ve Fotoğraf
KÖŞE BUCAK DÜNYA DERGİSİ