MUZAFFER FİLİZ İLE SÖYLEŞİ

 

1- Böyle bir yeteneğiniz olduğunu nasıl farkettiniz yada birileri tarafından mı fark edildi yeteneğiniz?

 

Öncesine dair hatırladığım en net şey etrafımda bulduğum her kalem ve kağıtta çizim yapma istenciydi..Bulduğum her beyaz alanı çizimlerle doldurma isteği o zamanlar benim için otomatik olarak gelişen ve sonrasında yeme içme gibi temel bir gereksinime dönüşen bir eylemdi. Çizimlerim ilk olarak kurşun kalem ile başladı, ev ortamında aklınıza gelebilecek herhangi bir obje çizimlerimde yer buluyordu. tabi 7-8 yaşlarında olan bir çocuk natürmort kavramından çok uzakta sadece gördüklerini, sebebini tam olarak bilmeden resmetme çabası içerisindeydi. Daha sonrasında bu çizimler boyalar ile birlikte renk kazanarak, dış mekanda yer alan manzara ve peyzaj resimlere dönüştüler.

Ailenin en büyük çocuğuydum, benim yeteneğimi fark edebilecek ve beni yönlendirebilecek abi ya da ablaya sahip değildim, bu yüzden yapmış olduğum çizimlerin profesyonel bir göz ile temas edip fark edilebilmesi için tam 18 yaşına kadar beklemem gerekiyordu. Çocukluğum ve gençliğim kırsal da geçtiği için görsel sanatlar eğitimi veren bir kurum olabileceğinden hem habersiz hem de bu düşünceden çok uzaktım. Lise son sınıfa geldiğim zaman bir arkadaşım vasıta ile ilçemizde özel bir resim ve Üniversite hazırlık kursunun açıldığının haberini aldım. Hiç vakit kaybetmeden ertesi gün kursa yazıldım.Başlarda doğal olarak gelişen resim yapma isteğim ilk kez profesyonel ellerde yeniden şekillenecek ve sanat hayatım böylelikle başlamış olacaktı.

 

2- Tarzınızın bir adı var mı?

 

Gerçekçiliğin bir alt türü olarak kabul edilen “Spontane Realizm” etkilendiğim akımlardan biridir. Bu uslupta sanatçı eserlerinde Soyut sanattan izler taşırken, referans aldığı orijinal fotoğraf  ile de  yer yer bağlılığını korumaktadır. Ayrıca kendi oluşturduğu yoğun kontrast içeren renk paletleri ile referans aldığı görseli, yeniden yorumlama arayışı içerisindedir.

 

3- Neden sadece portre?

 

Aslında sadece portre değil “İnsan”. Yaklaşık olarak 2 Milyon yıl geriye dayanan insanlık tarihimizde  yapılan her eylemin merkezi insan olmuştur. Yapılan her hamle bir sonraki günü kurtarmak ve şekillendirmek için başlatılmıştır. İçinde  bulunduğumuz 21.y.y. da ise bırakın yarınımızı, gelecek 100 yüzyıllarımızı tasarlıyor ve şekillendiyor hale gelmiş bulunmaktayız. Tüm süreçte aynı “insan”dan bahsedebilir miyiz? Dijital evrimimizin zirve yaptığı, bireyin kontrolünün dışında gerçekleşen ve sorgulamamıza dahi fırsat verilmeden, birbiri ardına gelen tüm bu gelişmeler bütünü, geçmişte kabul görmüş tüm kavramları günümüzde yeniden tartışılır hale getirmiştir. Bize yeni gerçeklerini sunan bu dijital  çağda “İnsan” geçmişteki gibi her şeyin merkezinde yer alan konumunu koruyabilecek mi? Yukarıda yer alan bir çok soruya, resimlerime dahil olan portreler ile birlikte cevap arayışı içerisindeyim ..

 

4- Portresini yapacağınız kişiyi nasıl belirliyorsunuz?

 

Benim için tek bir kriter mevcut, o da “gözler”.

Her şeyin sahtesinin yapılabilir ve taklit edilebilir olduğu bu zaman diliminde, sanırım gözler kendi iktidarlığını halen kendi elinde tutmayı başarabiliyor. İnsanın duyguları sanat eserlerine benzer, sahteleri yapılabilir, tıpkı gerçek gibi görünebilirler ama sahtedirler. Her şeyin benzeri yapılabilir; sevincin, acının, nefretin… ama gözler sadece o kişiye ait ve özerktirler. Ben o gözleri arıyor ve buluyor ve yine sadece o gözlere sadık kalarak portreyi kendi üslubumca yeniden yorumluyorum. Ama “gözler” resme başlamadan önceki iktidarlığını resim bittiği zaman bile koruyabiliyorlar. Onlara saygı duyuyorum.

 

 

5-Sergi ve Ödüllerinizden bahseder misiniz?

30 eylül’de gerçekleşecek olan yeni sergimden bahsedebilirim; “Bodrum /Dibekli Han Kültür ve Sanat Köyünde” ikinci kişisel sergimi gerçekleştireceğim. Resimlerimin yanı sıra yapmış olduğum yeni seramik eserlerde ilk kez izleyici ile buluşacaklar. Yine portrelerimin yer aldığı sergide ayrıca natürmort ve figüratif

desenlere de yer verdim umarım herkes için keyifli bir sergi olur. Buradan da tüm okurlarımızı  davet ediyorum, görüşmek üzere.

 

6-Tekniğinizi duvarlar graffiti olarak uygulamayı düşündünüz mü?

 

Aslına bakarsanız gençlik yıllarımda illegal olarak bir çok graffiti çalışması yaptım. Bu çalışmalar zaman içerisinde “Mural Art”olarak evrildiler. Hiç bir zaman 4 köşeli bir tuvalin ya da bir kâğıt parçasının beni sınırlamasına izin vermedim. Benim için öncelikli olan resim yüzeyinden daha çok, resmin içeriği olmuştur. O yüzden uygulama yüzeylerim ağırlıklı olarak tuval yüzeyi olsa da, içeriğe göre yüzey de değişiklik gösterebiliyor. Örneğin son sergimde yüzey olarak seramik formları kullandım. Aynı zamanda, dijital araçları da sanat pratiğimde gerek üretim amaçlı gerekse bir ön hazırlık aşaması olarak kullanıyorum. Malzeme, yüzey ve kullandığım araçların sanat üretimimde sürekli bir dönüşüm içerisinde olduğunu söyleyebilirim.

 

7- Gelecekte sanatın ile ilgili neler yapmayı planlıyorsun?

 

Sanat üretimimle ilgili ileriye dönük en net planım üretime devam etmek. Gümümüzde dijital araçların gelişimi, toplumun geçmişte olduğundan çok daha hızlı dönüşmesine olanak sağlamaktadır. Bu bağlamda sanatçının kullandığı araçlar malzemeler hatta sanatçının üretim evreni de değişmektedir. Bu nedenle benim için öncelikle “devamlılık” esastır. İlk sanat eğitimi aldığım yıllardan itibaren hep kişisel atölyeme sahip olmayı önceledim. Gelecekte de üretim yapacağım alanı korumaya ve gelişen üretim teknikleri doğrultusunda atölyemi güncel tutabilmeyi hedefliyorum. Aldığım resim eğitiminin yanı sıra, seramik sanatçısı ve akademisyen olan eşim ile evlendikten sonra, seramik alanı hakkında tecrübe edinmeye ve devamında ise seramik eserler üretmeye başladım. Bu benim için planladığım bir süreç değildi dolasıyla önceliğim sanatımı en iyi şekilde ifade edebilmek. İçinde bulunduğumuz yüzyıl teknolojik gelişimlerin şimdiye kadarki en hızlı evrim geçirdiği bir zaman dilimi. Geçmişteki yazılı anlatım modeli, yerini görsel anlatım modeline bırakmış durumda. Dijital ekranlar tüm hayat pratiğimize yayılmakta ve hatta işgal etmekte. Sürekli ve aralıksız olarak görsel imgeler zihnimizde bizim kontrolümüzün dışında yer buluyor. Tüm bu görsel bombardımanından sağ çıkabilmek ve özgün bir üretim gerçekleştirebilmek sanırım sanatım için kurabileceğim en ütopik hayal olacaktır.

 

8- Neler eklemek istersiniz?

 

Her sanat eserinde, daima saklı bir hakikat vardır. Sanatçı, yani “taklit” eden bir eser ortaya koyarken kendisinden bir iz bırakma arzusuna karşı koyamaz! Bırakmış olduğu bu iz genellikle sadece küçük ve önemsiz bir ayrıntıdır. Kaçınılmaz olarak kendi ele veren taklitçinin kuşkulanılmayan tek fırça darbesi; kendisinin tamamen özgün duyarlılığını ortaya çıkarır.

 

 

ÖZGEÇMİŞ

Sanatçı Soma/MANİSA doğumludur. 2011 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünde lisans eğitimine başlamış, 2015 yılında lisans eğitimini tamamlayıp 2016 yılında Anadolu Üniversitesi  Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim AnaSanat Dalında Yüksek Lisans Programına kabul edilmiş ve 2019 yılında mezun olmuştur. Sanatçı Yurtiçinde ve yurtdışında bir çok karma sergide yer almıştır. Konya'da ikamet eden sanatçı çalışmalarına kendi kişisel atölyesinde devam etmektedir.

 

SANATSAL FAALİYETLER

2018 - Nanjng,Jangsiu, Çin, Anadolu Üniversitesi ve Nanjng Unversty of Aeronautcs Karma Sergi

2015 - Eskişehir, Türkiye "Kot II" Kişisel Sergi

2015 - Eskişehir, Türkiye, İrfan Önürmen Karma Sergi

2014 - Eskişehir, Türkiye, "Kamusal Alanda Diyalog" Karma Sergi

2014 - Ankara, Türkiye, 1. TÜSGAD Ankara Sanat Buluşması Karma Sergi

2014 - Reggio Emilia, İtalya, Immagiana Arte in Fierra/Contemporary Art Exhibition

 

 

PROJELER ve ÖDÜLLER

 

2022 - Selçuklu Belediyesi, Konya, Yaşayan Miras Geleneksel Çini ve Seramik Yarışması / Mansiyon Ödülü

2022- Adıyaman Üniversitesi "2. Uluslararası Perre Sanat Çalıştayı

2021 - Selçuklu Belediyesi, Konya, Yaşayan Miras Geleneksel Çini ve Seramik Yarışması / Sergileme Ödülü

2021 - Kütahya Poselen, "ilham Dolu Sofralar Tasarım Yarışması" Profesyonel Kategori 1. Ödülü

2021 - TC. Turizm ve Kültür Bakanlığı "19. Şefik Bursalı Resim Yarışması" / Sergileme Ödülü

2015 - Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sanatçı ve Öğrenci Buluşmaları Çalıştayı Sergi Katılımcısı

2014 - Eskişehir Sanat Derneği 2. Genç Sanatçılar Buluşması 3. Ödülü

İletişim:

muzafferfiliz@gmail.com

Instagram/muzafferbeyler

 

Yazı Ve Fotoğraf
Yazı: Julide Yıldız Fotoğraf: Levent Pak