
Ekinözü 17. yy’den beri Cela adı ile anılan bir yerleşim alanı. Erzurum, Sivas, Gürün, Elbistan ve Kahramanmaraş kervan yolu üzerinde ara konaklama yeri olarak kullanılmış. Burayı kullanan kervanlar zamanla buradan gelip geçerken Cela’nın tanınmasına ve zamanla büyümesine yardımcı olmuşlar. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte muhtarlık olan Cela köyünün adı 1983 yılında adı Ekinözü olarak değiştirilmiş, 1988 yılında kasaba, 1999 tarihinde ise fiilen ilçe olmuş. Ekinözü, Kahramanmaraş’ın kuzeyinde bulunan bir ilçe olup Elbistan, Nurhak, Çağlayancerit ilçeleri ile sınır komşusu. Kahramanmaraş’a 151 km uzaklıkta. Kahramanmaraş Göksün/Elbistan istikametinden ulaşım sağlanmakta, ayrıca Ilıca/Alışar bölgesinden de bir yol alternatifi bulunuyor. İlçenin ekonomik yapısı genellikle tarım ve hayvancılığa dayalı. Sezon olarak da, bölgede faaliyet gösteren içmeler ilçeye çok büyük hareketlilik getiriyor. Cela ilçesinde içme özelliği bulunan üç acı su kaynağı bulunmakta. Aşağı İçme, Orta İçme ve Yukarı İçme olarak bilinen içmeler böbrek rahatsızlıkları, şeker hastalıkları, idrar yolu rahatsızlıkları gibi birçok hastalığa da şifa veriyor. Ayrıca Orta İçme’de bulunan çamur banyosu cilt hastalılarını tedavi ediyor. Ayrıca bölgede bulunan doğal gaz, hemoroid rahatsızlığı tedavisinde kullanılıyor.
Son günlerde sosyal medyada çok fazla gündeme gelen Kızıl Gölet’i görmek ve çekim yapmak üzere Ekinözü Belediye Başkanı Nursi Çeleğen’in daveti üzerine bölgeye gittim. Serin ve güzel bir yolculuk sonrası Ekinözü Belediyesi önünde sıcak ve samimi bir ekip bizi karşıladı. Yukarı İçme’de çekimlere başladık. Belediyece yapılmış güzel bir çeşme ve önünde duran lahit ilgimi çekiyor. Oradaki arkadaşlara sorduğumda lahitin, çeşme inşaatı sırasında oradan çıktığını ve burada değerlendirildiğini öğrendim. Orta içme yine belediyece çok güzel düzenlenmiş ve gelen misafirlerin hizmetine sunulmuş. Malatya, Şanlıurfa ve Adıyaman’dan gelen ve bu acı sudan şifa bulan insanlarla ayaküstü muhabbetim esnasında Orta İçme’de şifalı çamur olduğunu öğrendiğimde o bölgeye gitmek istedim. Bölgeye vardığımda her yerden doğalgazların fışkırdığını gördüm ve ağır kükürt kokusunu aldım. Bu gazın hemoroid rahatsızlığına iyi geldiğini, söylediler; hemen buradaki çamuru denemek istedim ve bolca yüzüme sürerek maske yaptım aynı bölgeden gaz ile birlikte fışkıran mineralli su ile yıkadım. Kendimi botoks yaptırmış ve 5 yaş gençleşmiş hissettim, herkese öneriyorum. Buradan aşağı içmelere geçtiğimde diğerlerine göre daha gelişmiş güzel buldum. Burada yöresel ürünlerin satıldığı ahşaptan yapılmış küçük dükkânlardan oluşan pazar yeri de bulunuyor. Acı suyu içmek için taze yapılmış kıvrım tatlıyı yemek zorundasınız. Bir sürahi acı su ile tatlıcıya gidiliyor. İkisi birlikte tüketiliyor. Yoksa suyu içemezsiniz.
Hedefim Kızıl Gölet’i görmek. Belediye Başkanı Nursi Çeleğen’in katılımıyla muhteşem bir kahvaltı yapıp, heyecanla merak ettiğimiz Kızıl Gölet’e doğru yola koyuluyoruz. Ekinözü ilçe merkezine çok yakın bir mesafede bulunan Kızıl Gölet’e heyecanla ulaşıyoruz. Kan kırmızı suyu ile Türkiye’nin gündemine oturan Kızıl Gölet’i görmek nihayet nasip oluyor. İlçe merkezine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Ambar Mahallesi’nin Gelleviz mevkiinde. Göletin bulunduğu bölge eski bir demir madeni ocağı. Kendiliğinden oluşan Kızıl Gölet suyunun tadı, 20 kilometre uzaktaki İçmeler bölgesindeki su ile aynı. Renginin kızıl olmasını maden alanındaki cevher kalıntılarından kaynaklandığı düşünülüyor. Gölün kan kırmızı rengi gerçekten büyüleyici bir manzara oluşturuyor. Türkiye’de sadece Meke Gölü bir zamanlar bu rengi almıştı diye biliyorum. Ancak Türkiye’de bu kadar büyük ve kan kırmızı ilk ve tek gölet Ekinözü Kızıl Gölet’i olarak kayıtlara geçmiş durumda. Kızıl Gölet, Ekinözü’nü tam gören hakim bir noktada bulunuyor.
Ekinözü’nün doğal güzelliklerinden olan Negele Çayını ve kaynağını görmek üzere Kızıl Gölet’ten ayrılıyoruz. Negele çayı’nın suyu çok soğuk ve berrak. Ağlayan Gelin Lalesi’ni görmek üzere yola çıkıyoruz.
Belediye Başkanı Nursi Çeleğen’de bize katılıyor. Araçlarla bir noktaya kadar gelip sonra oradan yürüyüşe başlıyoruz bir saatlik güzel bir yürüyüş sonrası inanılmaz güzelliğiyle sadece Hakkâri bölgesinde gördüğümüz endemik ters lale, bölgedeki adıyla “ağlayan gelin laleleri” mayıs ayında karşınızda. Daha önce Afşin/Ömeravuz bölgesinde görmüş ve çekimlerini yapmıştık. Hakkâri ve Erzurum’un yanı sıra Kahramanmaraş Ekinözü’nde de endemik “ağlayan gelin lalesi”ni görüyoruz. Ters laleler, Hristiyanlar tarafından da kutsal sayılan çok özel bir bitki. Hz. İsa çarmıha gerildiği zaman boynunu büktüğü ve Hazreti Meryem’in gözyaşları toprağa düştüğünde toprağın duyduğu üzüntünün eseri olarak görülüyor ve bu nedenle kutsal olduğuna inanılıyor. Başka bir inanışa göre ters lale, Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilişine tutulan yasın simgesi. Hakkında birçok efsaneler bulunan ters laleler her sabah bir damla gözyaşı bırakırmış. Bu nedenle “ağlayan gelin lalesi” adı verilmiş. Denemek için gövdesini hafifçe silkelediğinizde avucunuza bir damla düşüyor. Bal gibi çok farklı bir tadı buluyor. Tüm fotoğrafçı arkadaşları mayıs ayında buraya bekliyoruz.
Gelecek yıl için Kadak Dağcılık Kulübü olarak Kahramanmaraş Ekinözü’nde “Ağlayan Gelin Şenliği” düzenleme kararı veriyoruz. Ekinözü Belediye Başkanı Nursi Çeleğen Bey de bize her türlü desteği vereceklerini söyleyerek bizi onore ediyorlar.
Birçok yere çekimlere gidiyoruz ilk defa bir belediye başkanı bu kadar yoğun programı içinde bizlerle dağa tırmanıyor ve bizde bu doğal turizm değerini birlikte keşfetmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Belediye Başkanı Nursi Çeleğen kendisini Ekinözü’ne adamış, sıcak ve geniş gönüllü bir başkan. Özverili bir ekibi mevcut. Bu güzel insanlarla tanışmaktan onlarla güzel bir gün geçirmekten KADAK olarak çok mutlu olduk.
Ekinözü Belediyesi son günlerde yapılan güzel çalışmalarıyla gündeme geliyor. Kahramanmaraş’ın fenomen Belediye Başkanı Sayın Nursi Çeleğen Bey’e bu güzel sıcak misafirperverliğinden ve ev sahipliğinden dolayı sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz.
Yazı Ve Fotoğraf
Sait Kılıçsal - Sait Kılıçsal - Özen Turan