BİN BEŞYÜZ YILLIK İHTİŞAMIYLA AYAKTA KALAN KAPADOKYA’NIN GİZLİ HAZİNESİ, KIZIL KİLİSE
Kapadokya’nın
geniş ve gizemli coğrafyasında yer alan Kızıl Kilise hem tarihi dokusu hem de
mimari zarafetiyle insanı büyüleyen bir yapı.
Aksaray’ın
Güzelyurt ilçesine bağlı Sivrihisar köyü yakınlarında, Melendiz Dağları’nın
eteklerinde bulunan bu tarihi yapı, Anadolu’nun en eski ve en önemli Hristiyan
yapılarından biri olarak kabul ediliyor.
Kızıl
Kilise (Aziz Gregorius Kilisesi), V. veya VI. yüzyıllarda Bizans İmparatorluğu Döneminde
inşa edildiği tahmin edilmektedir.
Tarihi
ve Mimari Özellikleri
Kilise,
adını yapımında kullanılan kırmızı kesme taşlardan almaktadır. Zamanla doğanın
etkisiyle taşların rengi daha da koyulaşmış ve “Kızıl” sıfatını fazlasıyla hak
eder hale gelmiştir.
Yapı,
erken Hristiyanlık dönemine ait bazilika planlı kiliselerin ve Bizans
mimarisinin güzel bir örneğidir. Dört yapraklı haç planına sahip olan kilise,
merkezî kubbesi ve apsisleriyle dikkat
çeker. İç mekânındaki sade ama etkileyici atmosfer, insanı adeta geçmişe,
binlerce yıl öncesine götürüyor. Tarihte birçok depremlere maruz kalan yapının
özgün mimarisini koruyor olması da oldukça etkileyici.
Kilise
ile İlgili Bazı Efsaneler
Bazı
anlatılara göre kilise Ortodoks mezhebi kurucularından Aziz Gregorius’a
(muhtemelen Gregory of Nazianzus) ithaf edilmiş.
Bazı
yerel kaynaklarda, Aziz Gregorius’un İstanbul’dan Güzelyurt’a dönüp hayatının
son günlerini burada geçirdiği, ölümünden sonra Kızıl Kilise’nin bulunduğu
bölgeye gömüldüğü yönünde söylentiler var.
Yine
bu yörede Kilise restore edilirken kırmızı taşlarının rengiyle ilgili bazı
abartılı hikâyeler anlatıldığı belirtiliyor. Örneğin, kilisenin gün doğumunda,
günbatımında güneş ışığının kırmızı taşlarla birleşince ortaya büyüleyici bir
görüntü çıkardığı söylentileri var. Bazıları da kilisenin ışık altında “kan
gölü gibi, kırmızı yanıyormuş gibi” mecazi anlatımları kullanıyor.
Vadide
Yankılanan Rüzgâr ve Kuş Cıvıltıları Arasında Kızıl Kilise’yi
Ziyaret
Kızıl
Kilise'yi ziyaret etmek, benim için sadece bir yapı gezisi değil, aynı zamanda
bu coğrafyadaki tarihe bir yolculuktu. Sessizliğin hâkim olduğu çevresiyle
birlikte kilise, ziyaretçilerine dinginlik ve huzur sunuyor. Taşların arasından
esen rüzgârın sesi, kilisenin içerisinde yankılanan ayak sesleri ve uzaktan
gelen kuş cıvıltıları… Tüm bunlar, bu özel yapının mistik havasını tamamlıyor.
Kilise çevresinde
yürüyüş yaparken, doğanın ve tarihin iç içe geçtiğini hissetmek mümkün.
Özellikle gün batımında taşların üzerindeki kızıl yansımalar, yapının adını
neden aldığını bir kez daha hatırlatıyor. Bu arada Kilisenin tarihi ile ilgili
yaptığım kısa bir araştırma kilisenin önemi hakkında farkındalığımı artırdı.
Aziz Gregorius’un doğum yeri olduğu düşünülen bu bölgede böylesine anıtsal bir
yapının inşa edilmesi, o dönemin dini ve kültürel değerlerini anlamak açısından
oldukça önemli.
Koruma
ve Gelecek
Ne
yazık ki zaman ve doğa koşulları Kızıl Kilise üzerinde izler bırakmış durumda.
Ancak son yıllarda restorasyon ve koruma çalışmaları ile yapı yeniden
canlandırılmaya çalışılıyor. Dünya Anıtlar Fonu tarafından 2008 yılında “Dünya’nın
En Fazla Tehlike Altında Bulunan 100 Tarihi Eseri Listesi”ne alınan Kızıl
Kilise’nin 2011 yılında başlayan restorasyon çalışmaları devam ediyor. Kültürel
mirasın korunması adına bu tür girişimlerin artması, benzer tarihi yapıların da
gelecek nesillere aktarılabilmesi için büyük önem taşıyor.
Sonuç
olarak şunu ifade etmek gerekir ki Kızıl Kilise, sadece bir mimari yapı
değil, aynı zamanda tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşıyan sessiz
bir tanık. Onu ziyaret etmek, bir yandan geçmişe ışık tutarken, diğer yandan
doğa ve insan arasındaki derin bağları da gözler önüne seriyor. Anadolu’nun bu
eşsiz yapısını görmek, hem kültürel hem de manevi açıdan zenginleştirici bir
deneyimdi. Tarihi seven herkesin, bu büyüleyici yapıyı en az bir kez görmesini
tavsiye ederim.
Fotoğraflar: Sema AKGÖL-Mustafa AKGÖL
KAYNAKLAR:
1- https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C4%B1z%C4%B1l_Kilise_(Sivrihisar,_G%C3%BCzelyurt)
Yazı Ve Fotoğraf
Mustafa AKGÖL / Gazeteci - Yazar