
118 küçük adanın toplamından oluşan Venedik tam bir
kanallar ve köprüler şehri. Elinizde ne kadar iyi bir harita olsa da Venedik’in
dar sokaklarında kaybolmamak mümkün değildir. Zaten bir yeri keşfetmek için de
en iyi yöntem haritasız dolaşıp o şehrin sokaklarında kaybolmak değil midir?
Haydi, her sene 1-2 mm batan ve 18 milyondan fazla turistin ziyaret ettiği Venedik’in
tarih, sanat ve sürprizlerle dolu sokaklarını beraber gezelim.
170 kanal ve (72 tanesi özel) 417 köprülü şehir
Venedik’te dolaşırken karşınıza en çok çıkacak şey; kiliseler, çan kuleleri ve
küçük saraylar (palazzi) olacak. Şehirde çeşitli yüzyıllardan kalma 450’den
fazla saray, 200’den fazla kilise ve 170 tane çan kulesi var. Çan kulelerinden
en meşhuru da şehrin kalbindeki San Marco meydanında yer alıyor. 12. yüzyılda
inşa edilen San Marco Çan Kulesi 98,6 metre uzunluğu ile İtalya’nın en uzun 5.
çan kulesi. 1902 yılında beklenmedik bir şekilde çöken bu kule yine aynı
şekilde inşa ediliyor. Vaktiniz varsa kuleden meydana ve şehre bir göz atmanızı
tavsiye ederim.
Her sene Şubat ayında yapılan Venedik Maske Festivali
sırasında San Marco Meydanı iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalık olur.
Karnavalın en önemli günü Meleğin Düşüşü’nün olduğu gündür. O gün çan
kulesinden bir halat yardımıyla Venedik Meleği yani çok güzel bir genç kız
iner. Meraklı kalabalıkta meydanın her yerinde bu olayı izlemek ve sonrasında
meydanda gerçekleşecek eğlenceler ve geçitler için yerlerini alır.
San Marco meydanındaki saat kulesi de görülmesi gereken
diğer bir sanat eseridir. Rivayete göre Dük, bu saat kulesinin aynısından
yapmasınlar diye bu saat kulesini yapan sanatçıların gözlerini dağlamış ve kör
etmiştir.
Meydandaki Dükler Sarayı’na giriş için uzun kuyruklar
olabilir, önceden biletinizi internet üzerinden almanızda fayda var. Bu meydanın
diğer bir önemli yeri ise Dükler Sarayı’ndaki hapishaneden kanalın diğer
tarafındaki binaya mahkumları geçiren ünlü Ahlar Köprüsü’dür. Mahkûmlar bu
köprüden geçerken son bir kez dünyayı görüp ah çektikleri için köprünün adı
Ahlar Köprüsü kalmış.
Bu ünlü meydan, suların yükseldiği zamanlarda da
turistlerin ilgisini çekiyor; özellikle fotoğraf meraklılarının. Eğer suların
yüksek olduğu bir zamanda Venedik’e gelirseniz uzun yağmur çizmelerinizi de
yanınıza almayı unutmayın.
Şehirde bu kadar çok kanal olunca tabii dar kanallar
arasındaki ulaşımı da gondolcular sağlıyor. Venedik’te gondolcu olmak kolay
değil. Gondolcular ağır bir eğitim ve sınavdan sonra gondol lisansı alabiliyor.
Yılda sadece 3 veya 4 gondol lisansının verildiği Venedik’te 400 tane lisanslı
gondolcu var ve 2010 yılında da ilk kez bir kadın gondolcu lisans almış. Bu
şehirdeki evlerin ana kapıları kanallara açılır. Yani Venedik’in kanalları
bizim yollarımız, gondolcuları ise taksilerimiz gibidir.
Her sene milyonların akın ettiği bu şehir; maalesef
evlerin yüksek masrafları, medcezir ve şehrin her geçen gün denize batmasından
dolayı göç veriyor. Son 50 senede nüfusu 120.000’den 60.000’e düşen şehrin 2030
yılında hayalet bir şehir olacağı söyleniyor. Siz de bu romantik ve tarih dolu
şehri sular altında kalmadan ya da bir hayalet şehre dönüşmeden ziyaret edin!
Venedik Hakkında Bazı Bilgiler
· Venedik’te yaşayan ünlülerden bazıları: Ünlü yazar Giacomo Casanova, kâşif Marco Polo ve
besteci Antonio Vivaldi.
· Venedik’in çeşmelerindeki sular içilebilir.
· Dünyanın ilk halka açık kumarhanesi 1638 yılında
Venedik’te açılmıştır.
·
Dünyada
üniversiteden mezun ilk kadın olan Elena Cornaro Piscopia 1646 yılında
Venedik’te doğmuştur.
· Venedik’te bisiklete binmek ve güvercinleri beslemek
yasaktır.
· Şehirde irili ufaklı 170 tane kanal olmasına rağmen şehirde
resmî olarak iki tane kanal vardır; Canale Grande ve Canale lla Giudecca.
Yazı Ve Fotoğraf
Senem TONGAR FOTO Sami ÇAVUŞOĞLU