Hızla Popüler Hale Gelen Sanat: Filografi

Filografi; Ahşap bir zemin üzerine çakılmış çiviler arasından teller geçirilerek belli örgü teknikleri kullanılarak çeşitli desenler meydan getirilmesi sanatı. Birçoğumuzun ilk kez duyduğu bu sanat Orta Doğu'da doğmuş zamanla batıya ve uzak doğuya yayılmış. Ülkemizde unutulmaya yüz tutan bu sanatı Saim Devrilmez hoca gün yüzüne çıkarmış. Bu sayede filografi sanatı son yıllarda yeniden, adından söz ettirmeye başlasa da diğer sanatlara oranla halen daha az bilinmekte.                      

Bu sanatın yapım aşamalarında ilk olarak ahşap bir zemin üzerine konulmuş motiflere çiviler çakılır. Daha sonra çiviler arasına renkli ve özel teller belli yöntemlerle örülür. Renkli tellerden önce iplerle de örme yapılmaktaymış. Saim Devrilmez hoca ve gelişen teknoloji ile birlikte metal ve renkli teller bu sanatta kullanılmaya başlamış. Önceden ip, şimdi ise teller kullanılarak motiflere özgü örme şekilleri oluşmuş. Bu örme şekilleri ve çivi çakma aşamaları öyle kolay zannedilmesin, zorlu ve sabır gerektiren ve ciddi emek gerektiren türdendir. Bu nedenle filografi sanatını icra eden çok fazla kişi yoktur.

İşte o çok az kişiden biride, 15 yıldır filografi sanatı ile ilgilenen 1968 İstanbul doğumlu, Adem Kayaoğlu. Kayaoğlu filografi sanatının yeni duyulmağa başladığı zamanlarda ilk olarak eşi Emine Kayaoğlu’nun filografi kursuna gittiğini ve kendisinin de ondan görerek bu sanata ilgisinin artığını belirtiyor. Bu ilgi üzerine yıllar süren bir eğitim süreci başlamış. Adem ve Emine Kayaoğlu çifti bu eğitim süreci sonunda, eser üretmeye başlamışlar ve her yaptıkları eserlerde yeni şeyler öğrenerek bugünlere gelmişler. Hayal güçlerini daha da geliştirip farklı eserler meydana getirmişler. Eserleri yaparken ruh halleri farklı olduğu için, her eser birbirinden farklı olmuş. Adem bey, en zor eserin yandan çarklı ‘Suhulet’ arabalı vapuru olduğunu söylüyor. Eşi ile birlikte yaklaşık 2 ayda bitirdiği bu eser, 1 metre genişliğinde ve 2 metre boyunda. Bu tablo büyüklüğü ve ihtişamı ile bütün sergilerde en çok ilgi gören eserleri olmuş.

Ayrıca hat eserleri ve Mevlevi tabloları da dikkat çeken eserleri arasındaymış. Adem Kayaoğlu, 15 yıllık sanat hayatında sabırla yapılmış birbirinden farklı eserleri ile kişisel ve karma sergilerin yanı sıra festivallere de katılmış. Bu sergi ve festivaller sayesinde eserleri birçok farklı şehirde binlerce insan tarafından ziyaret edilmiş. Bu sergilerde daha önce hiç filografi sanatıyla karşılaşmamış kişilerden de çok güzel geri dönüşler alan sanatçı, eşi ve kendisi için güzel bir hobi olarak başladıkları filografinin, kendilerine yeni yollar, yeni ufuklar açtığını düşünüyorlar.

 Eserlerini hem Türkiye de hem de Dünya’nın birçok ülkesinde sergileme fırsatı bulan sanatçı, filografi sanatını tanıtarak geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak istiyor.