HATAY ALTINÖZÜ

Doyumsuz dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyoruz hamdolsun. Bin bir türlü güzelliğe ve harikalığa aşinasınızdır. Ama yine de hayat size sakladığı sürprizlerden zamanı geldikçe önünüze serpiştirir.

Birçok farklılığı içinde bir hazine gibi barındıran ve sunan Hatay’ımızın Altınözü Belediyesinin bir programı için bu yılın ikinci ayında birkaç günlük ziyaret etme şansımız oldu. Seyahat “Seyahat Edin Sıhhat Bulun” diyen peygamberin tavsiyesine uymak ve gözünüzün, gönlünüzün ferahlığı hissetmek size hatıratlar sunan zamanın güzelliğini keşfetmektir. Seyahat sizi alır en basit bir yolculuğu ummanlara sığmayan mutluluklar, gökyüzünüzü dolduran hatıralar, sinenize bahar güzelliği tadında huzurlar doldurur. Latif seyahat duyguları ile dimağımıza lezzet katan gezinin en çok heyecanlandıran güzelliği ise buğday arazileri görmeye alışık gözlerimde mutluluklar. Karadeniz’de çay ve fındık, Bursa’da kestane ve şeftali, Manisa’da üzüm, Malatya’da kaysı Isparta’da gül ve lavanta, Amasya’da elma, Akdeniz’de narenciye ve muz ve daha sayamadığım birçok bahçe gördüm gezdim. Ama ilk kez devasa zeytin bahçelerinin art arda dizilip vadileri süslemesine şahit oldum. Altınözü’nün zeytin bahçeleri birbiri arkasına dizilmiş bakımlı yeni budanmış yeşilin her tonunda göz alabildiğine. Güneydoğu Anadolu’dan başlayıp Tekirdağ’a kadar olan sahil bölgesinde zeytinde Dünyanın üretimde dördüncü sırasında tüketimde ikinci sırasında bulunan ülkemizde ben sanırım ilk kez bu kadar zeytin ağacını bir arada görmenin şaşkınlığı hele birde ilk gün kahvaltısında ülkemizde yetişen on yedi türün tabağımda yedi çeşidini görünce daha da attı.

Altınözü adının Osmanlılar zamanında verildiği, o devirde Fatikli mahallesinde düzenlenen tapu kayıtlarından Altınözü isminin geçmesinden anlaşılmaktadır. Altınözü, Müslüman Araplarca alınmasından sonra kale tipi şato anlamına gelen Kasr denilmeye başlanmış ve zamanla bu kelime bozularak, halk arasında Kuseyr denilmeye başlanmıştır. Haçlı seferleri sırasında Frankların eline geçmiş ve durum 150 yıl devam etmiştir. Ancak Memluk Sultanı Baybars daha sonraları Kuseyr (Altınözü) mıntıkasını ele geçirmiş ve bu bölgede 1515 yılına kadar hâkimiyetini sürdürmüştür.

Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim 1515 ve 1517 yılları Mısır seferi sırasında Kuseyr mıntıkasını Osmanlı'lara bağlamış ve buralarda fazla altın olduğu için Altınözü adı verilmiştir. II. Abdülhamit’in toprak reformu sırasında Altınözü Halep Vilayetine bağlanmıştır. 1918 ve 1921 yılları I. Dünya Savaşı sonrasında Altınözü'nde bir çete kurulmuş, bu çete Türkiye-Fransa arasında imzalanan 1921 Ankara anlaşmasına kadar Fransızları 3 yıl süreyle Altınözü'ne sokmamıştır. Ancak Ankara antlaşmasından sonra Altınözü'ne giren Fransızlar ta ki Hatay'ın Türkiye'ye katılışı olan 23 Temmuz 1939'a kadar çetelerle uğraşmıştır. Hatay'ın Türkiye'ye ilhakı ile bu durum son bulmuştur. Hatay il ilan edildikten sonra Altınözü de ilçe olarak 1945 yılında Hatay'a bağlanarak 9 ilçeden biri olmuştur.

Altınözü Hatay’da zeytinin en yoğun olduğu yer olması yanında kırmızı pul biberi ile de meşhur olup çavdar sapından yapılan el sanatı çok yoğun eski usul zeytinyağı tesisleri tütün tarlaları ve meşhur Koz kalesiyle harika bir şehir..

 

 

Yazı Ve Fotoğraf
Mustafa Binol