EFLATUN PINARI

Eflatunpınarı, Konya ilinin görülmesi gereken görkemli tarihî su anıtlarından biri. Beyşehir-Şarkikaraağaç yolunun on sekizinci kilometresinde yolun sağından düzgün bir yolu takip ederek ulaşabiliyorsunuz. Beyşehir ilçe merkezinin de yaklaşık yirmi kilometre kuzeyinde yer alıyor.

On yıl kadar önce ilk gördüğümde son derece bakımsız bir halde bulunan anıt ve çevresi, 2010 yılında başlatılan çevre düzenlemesi ile olması gereken görünümüne kavuştu. 2015 yazındaki ziyaretimde, anıtın önündeki havuzu çevreleyen ve hiç yakışmadığını düşündüğüm beton blokları saymazsak oldukça iyi durumda olduğunu söyleyebilirim.

Tarihçesine gelecek olursak; Hititler Döneminde Tarhuntassa eyaleti sınırları içinde bulunan anıtın, IV. Tuthalya’nın vasalı ve bu eyaletin kralı Kurunta tarafından (yaklaşık olarak M.Ö. 1300’ler) yaptırılmış olabileceği ifade ediliyor. Hitit anıtları genellikle yerleşim alanlarına yakın yerlerde yapılmadığından bu anıtın çevresinde de vaktiyle bir nüfusun mevcut olmadığı biliniyor. Eflatunpınar Kutsal Su Anıtı hakkındaki görüşlerden biri, bu anıtın yapım aşamasında yarım kaldığı ve tamamlanmadığı şeklinde.

Anıtın üzerinde eserin zamanını tarihleyecek bir kitabe olmadığı gibi, Hitit vesikaları arasında şimdiye kadar bir kayda rastlanmamış. K. Bittel’e göre eserde simetri fikrinin hâkim olması sebebiyle yapımının Büyük Devlet zamanına rastladığı görüşü de mevcut.

İlk kez 1837’de W. J. Hamilton tarafından keşfedilen anıtın adı hakkında bir takım tartışmalar mevcut. W. M. Ramsay, Eflatun adının Selçuklular devrinden kalma olduğunu belirtirken, E. Meyer ise bu adı Yunanlı filozof Eflatun (Platon MÖ 427 - MÖ 347) ile ilişkilendirmiş. Antik Yunan filozofu Eflatun’dan 1000 yıl öncesinde yapılan bu anıt, halk arasında da bu şekilde adlandırılmış. Hamilton, buradaki kabartmaları Pers eserlerine benzetirken, C. Texier de Assur ve Med çehrelerinin kazındığını ve bu eser ile Boğazköy surları arasında bir bağlantı olabileceğini söylemiş.

Bazı araştırmacılara göre Hitit Kralı IV. Tuthalya tarafından siyasi bir amaçla, bazılarına göre zafer nişanesi olarak, bazılarına göre de eserde herhangi bir yazıtın bulunmaması sebebiyle dini nitelik taşımakta olduğu ifade edilen eser, nihayetinde bir açık alan kutsal su anıtı. Eflatunpınar Anıtı’nın benzer anıtlardan farkı, tabii bir kayanın üzerinde yer almayıp, iri trakhit bloklar üzerinde bulunması. Anıt, Hitit yontma taş tekniğinin güzel örnekleri arasında sayılıyor. Eflatunpınar’ın ismini alan ve güçlü bir kaynağa sahip olan pınarın suları buradan dört-beş kilometre sonra Beyşehir Gölü’ne dökülüyor.

Anıtın eni 7, boyu 3,6 metre. Kuzeye bakan tarafında on dört trakhit bloğu kullanılmış. Yapının merkezinde fırtına tanrısı ile güneş tanrıçası Arinna'nın tasviri olduğu tahmin edilen bir çift heykel bulunuyor. Çiftin sağında, ortasında ve sol tarafında ise şeritler hâlinde on adet kollarını yukarı kaldırmış kanatlı demonlar ve boğa adamlar gibi karma yaratıklar görülüyor. Bunlardan anıtın sağında ve solunda bulunanlar anıtın en üstünde yer alan bir güneş kursunu taşıyorlar. Tanrı çiftinin arasında ve yanlarında görülen yaratıklar ise, bu çiftin üzerinde bulunan iki güneş kursunu yüklenmiş görünüyorlar. Eflatunpınar Anıtı’nın suyla temas eden bölümünde ise elleri göğüslerine kavuşturulmuş beş tanrı figürü görülüyor. Sağ ve sol kenardakilerin dağ tanrıları, kalan diğer üçün ise yeraltı kaynak (muhtemelen pınar) tanrıları oldukları düşünülüyor. Bunların karın ve etek bölgelerinde ise fıskiye görevi yapan delikler mevcut.

Hititler, güçlü bir devlet otoritesi kurmalarının yanında çok sayıda maddi kültür varlıkları bırakıyor ve bu eserlerin içerik formuna uygun yapılar inşa ediyorlardı. Eflatunpınar da Anadolu’nun su kültü örneklerinden biri olarak günümüze kadar ulaşmayı başarabilen nadir örneklerdendir.

Yararlanılan Kaynaklar:

-Füruzan Kınal, Eski Anadolu Tarihi, TTK Basımevi, Ankara, 1991, s. 196-197

-Hasan Bahar-Hatice G. Küküçbezci, “Eflatunpınar Anıtı”, Konya Ansiklopedisi, Konya BB. Yay., Konya, 2012, c. 3, s. 164-165

 

 

Yazı Ve Fotoğraf
Muammer ULUTÜRK