
Kırk delikli bulgur pilavı. Pilav, pilav olur da başına pilav oluncaya kadar neler gelir kimseler bilmez. Pilav bulgurdan yapılır. Bulgur ise tarlamıza ekmiş olduğumuz “çeşit” buğdayından tercih edilir. Bir senelik bulgur ihtiyacımız kadar buğday ayrılır, çuvallanır. Daha sonra bu buğday temizlenir. Buğdayı temizlemek için holustan gavuzunu geçiririz. Sonra kalbur ile çalkalarız. Bu esnada incesi, ot tohumu, kırığı, çıkığı elenir. Bu şekilde yaparak buğday temizlenmiş olur. Temizlenen buğday yıkanmak için dığana alınır.
Dığana bir yandan su dökülürken bir yandan da buğday karıştırılarak tozu toprağı yıkanır. Yıkanan buğday dinlenmesi için çuvala katılır. Biraz bekletilir. Çünkü ıslanmış buğday daha çabuk kaynar. Buğdayı akşam çuvallarsak sabaha kadar beklemesi yeterli olur. Sabaha kadar çuvallarda şişmesi için bekletilen buğdayı, sabah erkenden kalkıp dığana koyarak kaynatırız.
Dığan üzerine koymak için taşlardan saç ayağı şeklinde, yaklaşık 50-60 cm yüksekliğinde bir ocak yapılır. Ocağın üzerine ince bir saç teneke konulur. Bunun amacı dığanın doğrudan ateşe maruz kalmaması içindir. Bu şekilde buğday yavaş yavaş dibi yanmadan kaynar. Dığanın altına yanması için kalın odunlar sokulur. Ateş sürekli kontrol edilir. Devamlı yanması sağlanır.
Buğdayı kaynatırken saplı ile karıştırırız. Arada bir yiyerek olmuş diye bakarız. Dibi sarmasın diye üzerine su ilave ederiz. Buğdayın karınları patlayıncaya kadar kaynaması gerekir. Buğdayı ağzına aldın mı pıtırdamayacak. Pıtırdarsa pilavı iyi olmaz. Buğday tadı olur. Bu nedenle kaynamaya başlayınca sık sık buğdayı yiyerek kontrol ederiz. Kaynayan buğday altı, delikli tenekelerle dığandan alınır. Bir tahtanın üzerine koyulur. Üzerine soğuk su dökülerek, özünün akması sağlanmış olur. Böylelikle serildiği zaman sergiye bulaşmaz. Hem de buğday soğur.
Soğuyan buğday düz bir zemin üzerindeki geniş sergilere dökülür. İnce bir katman olacak şekilde sergi üzerine yayılır. Güneşte kurumaya bırakılır. Bulgur kururken ailenin en küçük çocuğu ya da en büyük bireyi bulguru bekler. Gelen kuşları korkutup kaçırması için arada bir “serçe” diye yüksek sesle bağırır. Buğday kurutulurken sık sık karıştırılarak daha çabuk kuruması sağlanır.
Yaklaşık üç günde kuruyan bulgur
çuvallanır. Eve taşınır. Genişçe temiz bir sergi üzerine mesnet(senit)
koyulur. Komşu kadınlar ile yardımlaşma usulü
bütün buğday tek tek elden geçirilir. İçindeki yabancı otlar, taş vs.
ayıklanır. Ayıklanarak temizlenen bulgur değirmene götürülerek pilavlık
yaptırılır. Daha sonra soframızda kırk delikli pilav olarak yerini alır.
Yazı Ve Fotoğraf
Turgut KARABACAK