
Ülkemizin
seyahat rekortmenisiniz. Aynı zamanda dünya çapında “rekortmen” bir
gezginsiniz. Seyahat etmeye ilk ne zaman ve nasıl başladınız?
Çok
meraklıydım. Annem anlatırdı. Maçka İlkokulu’nda okurken öğretmenime “Bu yaşıma
geldim, doğru dürüst Avrupa’yı gezemedim,” demişim. Sanırım merakım o yaşlarda başlamış.
Bir şehri gezerken ara sokaklara girerim, mezarlık, cami gezerim. Bazı insanlar dosdoğru geçerler. Etraflarına bile
bakmazlar. Ben hep farklılıkları görmek isterdim. Halen de öyleyim. 14 ya da 15
yaşlarındaydım. İlk Bulgaristan’a gitmiştim. Sonra arabayla Yugoslavya’ya
gittik. Tabii o yaşlarda tek başına gezemiyordum. Ailecek arabayla yola
çıkardık. O zaman ailemin maddi durumu çok iyi değildi. Arabanın arka tarafına
konserveler konurdu. Yemeğe fazla para vermemek için. Bıkmışım. O gün bugün
konserve yiyemem. Ucuz otellerde kalırdık. Eskiden Türk Hava Yolları
öğrencilere %60 tenzilat yapardı. Lisedeyken, üniversitedeyken üç günlüğüne
İrlanda’ya gidip gelirdim.
Gezdiğiniz
ülkeleri düşünürsek şu an kaç kıta, kaç şehir oldu?
Birleşmiş
Milletler’e kayıtlı 193 ülkenin tamamına gittim. Uluslararası “nomadmania.com”
diye bir site var. Dünya gezginlerinin en önemli referans listesi. Buna göre dünya
1281 bölgeden oluşuyor. Türkiye 11 bölgeye ayrılmış. Kaçını gördüğünüz önemli. Ben
762’sini gördüm. Gittiğiniz yerlere göre puan alıyorsunuz. Bir ülkede birkaç
saat kalınarak o ülkeyi görmüş sayılmıyorsunuz. Gittiğiniz ülkeleri ispat
etmeniz gerekiyor. Bu sınıflandırmaya
göre dünyanın en gezgin 39. kişisi oldum.
Tebrik
ediyorum hocam. Peki içinde bulunduğumuz, atmosferiyle insanı farklı ülkelere
götüren Türkiye’de hatta Dünya’da ilk olan Gezi Kitaplığı ve Gezginevi fikri
nasıl doğdu?
5000
konferans verdim. Dünya rekorum var. Çok sayıda ödül aldım. Başlangıçta müze
fikri yoktu. Burada gördüğünüz her şeyi, ödüllerimi, plaketlerimi üniversiteye
bırakmak istedim. Hediye edecektim, olmadı. Okul kabul etmeyince harekete
geçtim. Böyle bir koleksiyon var. İnsanları heveslendirecek, seyahat etmeye
yönlendirecek dünyanın bilgisi var bu dosyalarda. Ben öldüğümde kaybolup
gitmesin istedim. Evi müze yaparsam insanlar faydalanır diye düşündüm. Dernek
binası uygun değildi. Burada kiracı vardı. Kiracıyla problemler yaşıyordum. Kiracı
çıkınca altı aylık çalışma sonucunda bu hale getirdim. Büyük bir evden küçük
bir eve geçtim. Yaşamıma burada devam ediyorum. Çok fazla bir şeye de ihtiyacım
olmayacak. Çoğu zaman yollarda olacağım. Burası merkezi, ulaşım kolay. İnsanlar
kolaylıkla gelebilir.
Burayı
ziyaret edenler özellikle de gezginler neler bulabilirler?
İnsanlar
geldiklerinde seyahatlere ilişkin her tür bilgiyi alabilecekler. 15’er kişilik
gruplar halinde okullar geliyor. Önceden randevu alıyorlar. Gruplar geldiğinde
mutlaka oluyorum. Bizzat bilgi veriyorum. Kitap hediye ediyorum. Perşembe
günlerini halk günü yapacağım. Gezi Kitaplığı oldukça zengin. Buraya gelenler
araştırmanın, seyahatin önemini anlayacaklar. Merak ettikleri şeyleri
öğrenebilecekler.
Gezginevi
aynı zamanda bir koleksiyon evi olma özelliği taşıyor…
Evet,
gördüğünüz üzere duvarlarda, raflarda konferanslar sonucunda aldığım hediyeler var,
plaketler, tabaklar gibi. Benim seyahatlerden aldıklarım var, maskeler, objeler…
Koleksiyon
yapıyor musunuz? Bizzat kendi topladıklarınız var mı?
Pul
ve para biriktiriyordum. Sonra bıraktım. Pulları Tema Vakfı’na, paraları da bir
koleksiyonere hediye ettim. Benim huyum böyle. Eski daktilomu Koç Müzesi’ne
hediye ettim. Fotoğraf makinelerim vardı, hediye ettim. Şu an koleksiyon
niteliğinde maskeler, plaketler, tabaklar, fotoğraflar var. Ayrıca buraya bağışlanan
dünya bebekleri koleksiyonu var.
Yıllardır
sizi ilgiyle takip ediyorum. Farklı alanlarda çok mühim işlere imza attınız. Müze
kurmak da çok takdire layık bir davranış. Keşke şunu da yapsaydım dediğiniz bir
şey kaldı mı içinizde?
Diplomat
olmak ve film rejisörlüğü yapmak isterdim. Fahri konsolosluk yapıyorum.
Filmlerde, dizilerde oynadım. Arzularımı farklı şekilde de olsa
gerçekleştirdim.
Şu
an yürüttüğünüz görevleri sayarsak neler söyleyebiliriz?
Kitap
yazıyorum. Tiyatroda oynuyorum. Bloomberg TV’de 7 yıl olmak üzere 20 yıldır
televizyon programı yapıyorum. Radyo programı yapıyorum. Sinema ve dizi
filmlerde oynadım. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde Çevre ve Toplum, İstanbul
Esenyurt Üniversitesi’nde İstatistik dersi veriyorum. Benin Fahri Konsolosluğu
ve Vanuatu Fahri Konsolosluk Yardımcılığı görevlerini yürütüyorum. Sarıay
Derneği ve Türkiye Gezginler Derneği’nde başkanlık yapıyorum. Bu arada bir
proje yapıyoruz. Sigara içen çocuklara Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde
seminer verip, hastalarla görüştürüyoruz. Hastaların halini görüyorlar.
Sigaranın insan sağlığına ne kadar zararlı olduğunu bizzat hastalardan
dinliyorlar. Bu çok etkileyici oluyor.
Bunların
dışında fotoğrafla ilgilisiniz, sergiler açıyorsunuz. Şu ana kadar kaç sergi
oldu?
Yurt
içinde ve yurt dışında olmak üzere tek başına veya derneğimizle birlikte 40
civarında sergi açtım. Bunun 35’i kişisel sergimdir.
Birçok
kitabınız var. Hepsi birbirinden faydalı bilgilerle dolu. Ancak bir kitabınız
var ki herkesin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum: “Dünya İçin Bir Şey
Yap!”
Evet.
“Dünya İçin Bir Şey Yap!” adlı kitap çok önemli. 19 dile çevrildi. Yaşadığımız dünyayı korumak
adına güncel ve pratik bilgiler veriyorum. Her duyarlı yurttaşın rahatça
uygulayacağı öneriler var içinde. 5 yılda 38 baskı yaptı.
Sıra
geldi gezginlere sorulan tipik sorulara. Gezginlerin kaç dil bildikleri hep
merak konusudur. Hocam hangi dilleri biliyorsunuz?
Derdimi
anlatacak şekilde İngilizce, Almanca ve İtalyanca biliyorum.
Gittiğiniz
yerlerden mutlaka alırım dediğiniz şey?
Üzerinde
o ülkenin, şehrin adının yazılı olduğu bir şeyi mutlaka bulup almaya çalışırım.
Seyahatte
uğramadan geçmediğiniz, mutlaka görmeliyim dediğiniz yerler var mı?
Muhakkak
pazarlara gitmeye çalışırım. Açıkça söyleyeyim, şimdilerde müze gezmiyorum. Ancak
çok farklı, ilgimi çeken bir müze varsa ona giderim. Yıllardır gezdiğimden daha
farklı şeyler görmeyi istiyorum. Arka sokakları gezmeyi tercih ediyorum. Eskiden
öyle değildi. Gittiğim ülkelerde gezilip görülmesi gereken yerleri mutlaka
görürdüm.
Seyahatte
el çantanızda olmazsa olmaz diyebileceğiniz neler bulunur?
Cep
telefonu, şarj aleti, kalem, hediyelik eşya. Özellikle de nazar boncuğu
bulundururum. Gittiğim yerlerde hediye etmek için.
Gördüğünüz
ülkeler içinde en beğendiğiniz beş yer?
Butan,
Maracaibo(Venezuela), Tayland’da Fil Adası, Nabibya’nın tamamı, Cairns (Avustralya).
Gitmek
istediğiniz, planınıza aldığınız ülkeler var mı? Kaldı mı? demek daha doğru
olacak.
5
kıtada seyahat ettim. Antartika hariç. Hala gitmek istediğim yerler var. Kolombiya’nın
tamamı özellikle kuzey tarafı. Şili’de Atakama Çölü ve Tuz Gölü’ne gitmek
istiyorum.
Gittiğiniz
ülkelerde nerelerde konaklamayı tercih ediyorsunuz?
Artık
“Airbnb” ile geziyorum. Çok uygun fiyatlara konaklamak mümkün. Yöre halkını
tanımak için ideal.
Değerli
Hocam, ne mutlu Gezi Kitaplığı ve Gezginevi’ni ülkemize kazandırmışsınız. Köşe
Bucak Dünya dergimiz adına konukseverliğiniz, hoş sohbetiniz ve verdiğiniz
değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Daha nice yıllarda sağlıklı, mutlu
nice geziler yapmanız ve hep bizlerle olmanız dileğiyle...
PROF.
DR.ORHAN KURAL GEZİ KİTAPLIĞI VE GEZGİNEVİ
Vefa Bayırı Sok. Yıldız Sitesi. B
Blok. Daire 9
Gayrettepe (Türk Telekom Yanı)-İSTANBUL
PROF.DR.ORHAN
KURAL’IN YAZMIŞ OLDUĞU
GEZİ
KİTAPLARI:
Büyük Dünyada
Küçük Adımlar Yol
Türküleri
Dünya Döndükçe
İnsan Gezdikçe Ben Bir Gezginim
Bir Gezinin
Dünyası Gezi
Rehberi
Dünya Kalemimin
Ucunda
Sibirya’da Şili’ye
Gizemli
Coğrafyalar
Yol Çağrısı
Ve Sekiz Oldu
Köşe Bucak Dünya
Ufukların Ötesinde
Gezginin Gölgesi
Göçmen Kuşun
Kanadında
Bir Tutam Dünya
Bay Gezen 14
Yazı Ve Fotoğraf
Benian ÇULHAOĞLU